17 ağustosta geldi Emir ve arkadaşları İstanbul’a. Hem yeni projesi için görüşmeler yapmak hem de kısa da olsa İstanbul’u solumak istemişlerdi. Çok gönlüme göre olmasa da epey vakit geçirdik birlikte. Onların heyecanlarına, coşkularına tanık olmak, neşelerini paylaşmak benim de ruhuma çok iyi geldi. O kadar alıştım ki Gabriel denen şirin velete, tamam dese evlat edinebilirim. Emir’le kardeş olsalar bu kadar benzer huyları, alışkanlıkları vs. Dominik Cumhuriyeti’nde bir kardeşi var artık oğlumun 🙂 Çok eğlendirdiler beni şu kısacık sürede.
Bu sabah yolcu ettim ikisini Atatürk Hava Limanı’ndan. Hüzünlü değil, sadece uykusuzduk üçümüz de. Sabaha kadar deliler gibi gülüp eğlenip, araya bir de tavla turnuvası bile sıkıştırıverdik. Güle güle gidin evlatlarım, yolunuz ve bahtınız açık olsun. Güzel günler bekliyor sizleri, kıyısından köşesinden de olsa mutluluğunuza ortak olmak güzeldi.
So, what do you think ?