Uzunca süredir canım yazmak istemiyor. Altyapısını hazırladığım ve kenarda bekleyen ona yakın yazı var, elbet içimden gelecek yine yazmak. Bu yazıyı da, epeydir anlatmak istediğim iki başarılı ürün nedeniyle yazdım, araya da bir film ve katıldığım iki toplantıyı ekleyiverdim.
Ürünlerden ilki; mayıs ayında ben evde yokken gelen, temizlik günü olduğu için teyzem tarafından özene bezene bir dolabın dibine saklanan ve haziran sonunda tekrar hatırlayana kadar haberim olmayan Dettol El Yıkama ürünü. Çok şık bir ambalajla ulaştırılan ürün kutusu içinde kartvizit vs olmadığı için bu yazıyla yollayanlara da teşekkür etmiş olayım. Annemin alzheimeri nedeniyle ellerini yıkadığından ve temizlediğinden emin olabilmek için özel içerikli sıvı sabun kullanıyorum. Dettol’ü kullanana dek, hemen hepsi elimde kuruluk hissi bırakan ürünlerdi. Paketten çıkanı kullanıp bitirdikten sonra, rengine de hayran kaldığım Dettol Nemlendirici Salatalık Özlü olanı kullanmaya başladım, emin olun el kremi ihtiyacım iyice azaldı. Teşekkürler Dettol, bir de refilin bütün marketlerde olsa tadından yenmeyeceksin.
İkinci ürün Fairy Bulaşık Deterjanı; tanıyanlar bilirler cildim alerjik olduğu için eldivensiz bulaşık deterjanı kullanmam. Alaaddin Adworks ekibi ürün tanıtım toplantısına davet ettiğinde tereddüt etmedim desem yalan olur. Sonra dostları görüp, yeni insanlar da tanıyacağımı düşünerek ürüne bir şans vermek için yollara düştüm. Biri mekan sahibi Serkan Bozkurt diğeri Mehmet Özer iki ünlü şef tarafından karşılanmak, dostlarla sohbet etmek, usta şef Mehmet Özer’in pişirme sırlarını öğrenmek, yeni dostlar edinmek ve bir sürü de kahkaha atmak çok iyi geldi. Fairy testini izlerken yağ kırma özelliğine bayıldım, yemek sonrası sevgili Fundalina ve Hasan Üstadın tabaklarını yıkayıp ürüne onay vermeleri de çok hoştu. Eve dönünce, önce bize armağan olarak verilen Fairy sıvı bulaşık deterjanını denemeye başladım. İki hafta deneme sonunda ellerimde en ufak bir kızarma ve kaşınma olmaması bir yana; yağ sökücü temizlik gücü ve yıkanan nesneden çabucak durulanmasını takdir ettim. Ellerimde kuruluk hissi de yaratmaması beni epey şaşırttı. Bulaşık makinesi için olan tabletler de gayet başarılı. Ben de, teyzem de tabakları makinaya koymadan önce sudan geçirdiğimiz için beklemiş leke temizleme konusunda iddialı bir laf edemem, ama bardaklarda leke bırakmaması önemli detay. Sıvı deterjan olarak diğerlerinden fazla fiyat farkı olmaması da Fairy kullanmaya devam etmemi kolaylaştırdı. Teşekkürler Fairy ve Alaaddin AdWorks ekibi.
D Yapım’dan İyi Günde Kötü Günde filmi için önizleme daveti geldiğinde uzun zamandır sinemaya gitmediğimi fark ettim. Eleştirmenlerle film izlemek beni kasıyor olsa da konusu ve oyuncuları eğlenceli bir film hissi verdiğinden belirtilen gün ve saatte gösterimin yapılacağı sinemadaydım. Tanıdıklarla selamlaşıp, salondaki yerimi aldım. Uzun zaman ara verince yüzümü unutmuş olan değerli eleştirmen bey “telefonunuz kapalıdır değil mi” diye sorunca yüzüme en güzel gülümsememi yerleştirip kibarca cevap verdim. İtiraf edeyim hınzır bir cevap vermek için yanıp tutuştum ama tuttum çenemi 🙂 Film güzel vakit geçirmek için iyi bir seçim, oyuncu kadrosu fena değil, performanslar da öyle. Canım eğlenmek istediği için, eleştirmen beye aldırmayıp birkaç yerde kahkaha bile attım. Canınız sıkıldığı bir günde izleyin, keyfiniz yerine gelsin.
Milliyet gazetesi reklam bölümünde çalıştığım ve Teknoloji sayfalarını hazırladığım dönemde tanıdığım sevgili Elif Duru Gönen’den; PerYön sponsorluğunda SHRM2011 toplantıları yansımalarının paylaşılacağı konulu davet gelince pek mutlu oldum. Uzun zaman sonra Elif Duru Gönen ile yeniden karşılaşmak, sohbet etmek, yeni insanlar tanımak hoştu. Elif Duru Gönen’in anlatımıyla Zappos CEO su Tony Hsiesh’ ın fikirlerini dinlerken, Zappos ekibinde olmak istediğimi de itiraf edeyim.
İkinci toplantı ise 3 yıldır özenle yürütülen Capitol Dilek Ağacı Projesi’nin paylaşıldığı toplantı oldu. Sevgili Yeşer’in daveti üzerine katıldığım toplantıda; Sanal Mutfak Mert ile sohbet etmek ve yeni insanlar tanımak da bonus oldu. Proje yöneticisi Hatice Kulak’ın proje hakkında verdiği bilgiler, Mardin’de yaşananlardan aktardıkları çok güzel anılardı. Devasa bir alanda özel bir bölümde depolanan ve dilekleri gerçekleştirmek üzere hazırlanmış yüzlerce armağan paketi, onlarca bisiklet sahiplerine ulaştırılmaya başlayacak yakında. Toplantı başlamadan önce konukları beklerken, Dilek Ağacı’nın fotograflarını çektim, o arada 5 ayrı aile gelip ağaçtan dilekleri aldılar. Biz tekrar ağacın başına geldiğimizde onlar da hediyelerini bırakıyorlardı. Bu proje konusunda bilgi almak ve destek vermek için Capitol Dilek Ağacı‘na tıklayınız. Teşekkürler Capitol ekibi, hem nazik ağırlamanız, hem de bu güzel projeyi bıkmadan yürüttüğünüz için.
Merhaba,
Fairy ben de tesadüfen almış bulundum. Şimdilik memnunum:)
Ben de ilgilenmistim.Ama edinme firsatim olmadi