Oğlum Emir ve arkadaşlarının gelişi telaşı, sonraki hayhuy derken Friendfeed Kullanıcı Araştırmasını detaylı inceleyememiştim. Sevgili Uğur Özmen’in yazısı sayesinde kendimi sıralamada görünce, hem sizlerle paylaşmak, hem de başta sevgili Mustafa Duran ve araştırmaya katılanlara teşekkür etmek istedim.
Friendfeed Kullanıcı Profili araştırması; kullanıcıların internette geçirdiği süreden, eş zamanlı kullanılan sosyal medya platform bilgilerine, kullanım nedenlerinden, kişilere kadar pek çok noktaya değiniyor.
Hemen her katılımcının Facebook hesabının olduğu, Twitter’ın Facebook’a oranla daha çok tercih edildiği, sosyal medya kullanıcılarının sıkı birer blog takipçisi olduklarının da belirlendiği araştırmaya göre; video izleme oranlarında erkekler ve kadınların yüzdeleri neredeyse başabaş.
Takip edilen paylaşımlar arasında Pazarlama %44.3 ile başı çekiyor. Onun ardından %41.5 oranı ile sosyal medya ve 32.4 ile sinema geliyor.
Araştırmaya göre kadınlar ve erkeklerin takip ettikleri konularda ilk hemen hemen aynı ; Pazarlama, Sosyal Medya ve Tasarım.
Araştırmaya katılanların % 56 sı marka/kurumların hesaplarını takip ederken, % 44 etmiyor. Kadınların marka takip etme oranı erkeklere göre daha fazla.
Friendfeed’de öncelikli olarak takip edilenlerin başında sevgili Uğur Hocam var. Bendeniz de erkeklere göre altıncı, kadınlara göre beşinci sırada takip ediliyorum.
Friendfeed’de paylaşımlarından en çok yararlanılan listesinde Mustafa Duran bayrağı kapmış durumda, onu yine Uğur Hocam izliyor. Bendeniz de; erkeklere göre altıncı, kadınlara göre dördüncü sırada yer almışım.
Teşekkürler Pazarlama Dünyası, teşekkürler oy verenler; bu gri havada içimi aydınlatan bir araştırma inceledim sayenizde.
Guy Kawasaki… O bir ünlü, ama alçakgönüllü ve güleryüzlü
Dün akşam Friendfeed’de Alemşah Üstad’ın Twitter’a yazdığı br not vardı. Guy Kawasaki’ye “buralardaysan buluşalım” minvalli bir cümle. Altında dostlardan gelen sorular. Çok gitmeyi istediğim, ama bedeli fazla olduğu için katılamadığım “Perakende Günleri” etkinliğinde konuşmacı olarak katılmak üzere İstanbul’a gelmişti Guy Kawasaki. Hayran olduğumuz, kitaplarını okuyup web üzerinden konuşmalarını izlediğimiz biri kapımıza gelmişti. Üstelik de Twitter’da, İstanbul’da olduğunu Hilton’da Lobby Bar’da saat 18.00 de ona ulaşabileceğimizi esprili bir dilde yazmıştı. Evet vakit ayırıp bu ilginç adamla tanışmalıydım. Sabahtan akşamüstüne kadar oldukça koşuşturmalı bir gün geçirdim. Ayaklarıma kara sular inmiş, ter içinde teyzeme vardım. Bir an kanepeye uzanıp sızıp kalmayı istemedim değil hani. Sonra hemen duş alıp, giyinip kendimi metroya attım. Hilton’a erken vardığım için lobbyde oturup etrafı izlemeye başladım. Biraz sonra Murat Esenli Üstad ve sevgili Tuğçe Esener’de geldi. Neredeler acaba diye bakınırken gerçekten de tam söylediği köşede bizden önce gelen 3 arkadaşla sohbet ediyorlardı. Biz yanlarına yaklaşınca ayağa kalkıp yüzünde kocaman bir gülümseme ile son derece sıcak bir şekilde ellerimizi sıktı ve isimlerimizi öğrendi. Evet gerçekten oydu, o şirin gülümseme hep yüzündeydi. Ne kadar rahat, alçakgönüllü ve sıcak biri. Yarım saatlik konuşma için binlerce dolar alan, internet yatırımlarıyla en zengin web yatırımcıları arasında sayılan, binlerce insanın fikirlerine saygı duyduğu adam, akşam oturmasına misafir gelmiş yakın arkadaşımız gibiydi. Aynı pozisyonda olan vatandaşımız işadamı ve girişimcilerden bir kaçı geçiverdi gözümün önünden. Burunlarından kıl aldırmazlar, yanlarında korumalar, o olmasa yalakaları, kendi de sağına soluna gaz girmiş de kıpırdanamıyor gibi otururdu her halde o koltukta. Fesli fotoğrafı, yediği künefeler, şirketi Garage Tech.Venture, yeni kitabı, kişisel marka olmak hakkında düşündükleri… Bizler sorduk o da usanmadan yüzündeki kocaman gülümseme silinmeden anlattı. Tabii jet sarsması yaşadığı için bir süre sonra esnemeye başladı ve bizlerden dinlenmek için izin istedi. Fotoğraf çektirmeden bırakmadık. Üşenmedi, hepimizle önce grup fotoğrafı için poz verdi. Sonra da tek tek. Evet İstanbul’dan bir ünlü daha geçti, hem de hayran olduğum biri, Guy Kawasaki…