Dün sabah “İncir Çekirdeği” isimli filmi izledim. Genelde izlemekten kaçındığım türde konusu olduğu için epey ürkerek gittim. Mardin’de yaşayan bir ailenin dramını anlatan filmin, yönetmeni Selda Çiçek’in ilk filmi olduğu için hoşgörüyle izlemeye çalıştım. Bazı sahnelerde hep kafası karışmış ve “böyle kalsın” demiş hissine kapıldım nedense. Özgü Namal’dan alabileceğinin fevkinde oyun alabilecekken o küçük dev kadın sıradan bir oyun vermişti. 2007 yapımı Mutluluk’taki oyununu bildiğimden bu kadar rahatça eleştirdim. Bana göre Onur Dikmen’in oynadığı köyün delisi İbrahim karakteri ve Nalan Başaran’ın canlandırdığı Hala karakteri en ilginç oyunculuklardı. Suham’ı canlandıran oyuncuyu seslendiren kişi daha başarılı olsa, sanırım küçük kızın duru oyunu daha da öne çıkabilirdi. Tabii Cemile rolündeki Derya Durmaz yine çok iyiydi, ama hep birşeyler daha bekledim. Uzun yıllar önce, rahmetli Metin Erksan’ın bir trenin kompartmanlarında koşan adamını dakikalarca izleyip, içi daralmayan ben, bazı sahnelerdeki uzun bakışlarda epey daraldım. Mardin’in doğal set görüntüsünden yoğun olarak yararlanılan filmde, yöredeki ilginç kadın hayatları işlenmiş. Bir sahnede “bu kadınlar hep gidiyor (ölüyor) durduramıyoruz” cümlesi içimi acıttı. Yöre insanının sorunları, yoksunlukları satır aralarına sıkışmış olarak geçiveriyor gözünüzün önünden. 6 Kasımda gösterime girecek filmin müziği Özgür Yalçın – Serkan Alkan ikilisinin imzasını taşıyor. Filmin web sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Posts tagged with: Özgü Namal