Ne ararsan kendinde ara.
Aradığın bir tek sensin.
Sen yalnız duyuş ve düşünüşten ibaretsin.
Geriye kalanların et ve kemiktir.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Görsel, değerli dost Hülya Özbudun‘un arşivinden alıntıdır.
Ne ararsan kendinde ara.
Aradığın bir tek sensin.
Sen yalnız duyuş ve düşünüşten ibaretsin.
Geriye kalanların et ve kemiktir.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Görsel, değerli dost Hülya Özbudun‘un arşivinden alıntıdır.
“I am bewildered by the magnificence of your beauty, and wish to see you with a hundred eyes. I am in the house of mercy and my heart is a place of prayer.”
Rumi
Photo credit Hulya Ozbudun
“Mâdem ki insansın, mâdem ki duyuyor, düşünüyor ve seziyorsun, büyük hakikati bulmak için gönlünü ve idrakini yoracaksın. Duyduklarını ve bulduklarını söyleyeceksin. Sen söyleyemezsen, ruhunun vâsıl olduğu sırları şiirlere, sazlara ve sema’lara söyleteceksin. Bütün bunlarla dahi söyle…”
Mevlana
Dünden beri internet üzerinde Fazıl Say hakkında çok sayıda yazıyı, eleştiriyi, protesto mesajlarını okuyordum. Bu sabah sevgili dost Ahmet Fazıl Ayan ‘ın paylaştığı Mevlana dizeleri gözüme ilişti. Orada kalmasınlar sizler de okuyun istedim. Bu da benim “söyleme” yolum sanırım.
Sevgi ve ışıkla kalın…
Kullandığım görsel de sevgili dost Hülya Özbudun’un çektiği bir kare.
Hristiyan değilim ne de musevi, ne müslüman ne de hindu, Budist, sufi ne de zen. Hiç bir dine ait değilim.
Hiç bir din ya da kültür düzenine ait değilim.
Ne doğu, ne batıdan geldim, ne deniz, ne de yerden çıktım.
Ne tabii, ne havai, ne de çeşitli maddelerden oluştum.
Ben yokum.
Ne bu dünyada varım, ne de öteki dünyada.
Ne Ademden, ne Havvadan, ne de başka bir başlangıc masalından çıktım.
Yerim yersiz, izim izsiz.
Ne vücut ne de ruhum.
Sevgiliye aitim.
İki dünyayı bir gördüm,
Bir onu çağırdım, bir onu bildim.
Önce, sonda, dışta, içte,
Sadece o,
nefes alan,
Ve nefes veren
İnsanım.
Mevlana
Sevgili dostlar Defne D.Ünal’a hatırlatma için, Hülya Özbudun’a da görsel için teşekkür ederim.
Duymak, işitmek yetmez; dinle. Öyle dinle ki, ses ve söz önce bilgi’ye sonra hikmet’e dönüşsün. Koyun kaval dinler gibi değil, ağaç topraktan, yaprak yağmurdan suyu çeker gibi dinle. Kulağın kapağı yok, açman gerekmez; aklını aç, kalbini aç, insafını aç ki dinlemiş olasın.
Mesnevi’den
Bu sabah sevgili Okan Sönmez‘in bir paylaşımıyla hatırladım bu güzel satırları ve sizlere de hatırlatmak istedim. Google aramalarında bulduğum değerli yazar M. Said Karaçorlu‘nun güzel bir çalışmsından alıntılayarak yazdım. İsme tıklayarak yazının aslına erişebilirsiniz.