Sabah erken saatlerde göz gezdirdiğim haberler, camdan bakınca gördüklerim, arkadaşlarımın yazdığı anlık iletiler, durum bildirimleri, geçtiğimiz günlerde okuduğum bir yazıyı aklıma getirdi. Ruh halim tam da HBBA’nın yazdığı gibi. Yakından tanıyanlar bilirler, tepkilerimi anlık gösterdiğim gibi, üşenmeden yazılı şikayetler de yaparım. Hangi kuruma kızmışsam, şikayet dilekçesi yazar, kime ulaşması gerekiyorsa oraya götürür elden teslim ederim. Derman olur mu derdimize o ayrı, ama susup oturdukça kendime kızacağıma, tepkimi yazıya döküp birilerinin okumasını sağlamak az da olsa rahatlatıyor.
Aşağıya eklediğim satırlar, sevgili dost HBBA’ nın şurada tamamını okuyacağınız yazısından alıntıdır. Kendisini bir kez de sizlerin huzurunda saygıyla selamlıyorum, çoğumuzun hissettiklerini bu kadar güzel dile getirdiği için.
Teşekkürler HBBA.
“Sayın devlet büyüklerimiz;
Çalıyorsunuz, çırpıyorsunuz, yolsuzluk yapıyorsunuz, halkı aldatıyor, karılarınızı da aldatıyor, onla bunla yatıp videolarda yakalanıyorsunuz. Hepsi size helal olsun. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin koyun vatandaşlarından biri olarak size herhangi bir itirazda bulunmuyorum, zira haddim de değil efendim. Yoksa biliyorum ağzıma sıçarsınız ki sıçıyorsunuz da.
Benim sizden istirhamım şu ki; bari bırakın da hiç değilse sanal alemde hayalimizdeki muhalefeti, itirazı yapalım. Yazılar yazalım videolar çekelim, izleyelim, sizleri eleştirelim. Nasıl olsa günlük hayatta siz ne derseniz yine o olacak. Yine her birimiz bilmem kaç bin dolar borçla doğacak, her sabah andımızı okuyarak varlığımızı bu güzel vatana emanet edip “Almanya yenilince biz de yenik sayıldık yoksa yenilmezdik oğlum lan” müfredatında derslerle büyüyecek, verdiğiniz eğitim bir boka yaramadığı için ana-babalarımız dersanelere servetler harcayıp bizleri üniversiteye sokmaya çalışacak, mezun olanlar bile aslında meslekleri olan mesleklerini yapmak için cevaplarını satın alamadıkları sınavlarda sürünecek, iş bulanlar bile açlık sınırında maaşlarla çalışacak, sonra bizleri zorla askere alıp girişinde “anneler; oğullarınız bize emanettir” diyen komutanların bokunu temizleyip analarımıza küfürleriyle aylar geçirecek, evlenip çoluk çocuk yapıp televizyonda dizi izleyip sonra yine bu kısır döngüyü devam ettireceğiz.
Tüm bu ahval ve şerait içinde bari bırakın da klavye delikanlısı olmaya, sizlere internette muhalefet yapıp, sanal alemlerde vakit geçirmeye devam edelim.
Bırakın da yaşamak istediğimiz ülkenin hayalini sanal ortamda nicklerimizin arkasına saklanarak kurmaya devam edelim.
Son söz olarak : Hepinizin ağzına sıçayım.
Saygılar..”