Hepimizin dikkatini çeken bir durum bu aslında, genellikle acelemiz olduğundan veya “şimdi bulaşmayayım bu densizlere” diye düşünerek uzaklaşıp gideriz. Sevgili Simto Alev‘in defalarca yazdığı, paylaştığı durumlardan birini de bu sabah gördüm. Yanda göreceğiniz fotografın altına yazdığı açıklama şöyle:
Yer Şişhane metro asansörü… Fotoğrafta asansörden iniyor gibi gözükenler, aslında benden evvel binip, bi abinin “eşim hamile, burda engelli var” demesiyle inenler. (aceleyle çekildiği için fotoğraf böyle) Ama asıl hikaye devamı…
Burdaki abilerden biri, bir sonraki asansöre de bizimle (kardeşim ve ben) geldi. Asansörün kapısında “o fotoğrafı siler misiniz” diye çıkıştı. İtiraz ettik tabii. Abi biraz hiddetlendi, “benim fotoğrafımı çektiniz, istemiyorum” Ben de “burası kamusal alan, istediğimiz gibi çekeriz” dedim. Abimiz durur mu? “Ben de sizi çekeyim o zaman” diye atarlandı..
E ama yer mi? Bize yapılır mı? Kardeşimle hemen azıcık geri çekilip poz verdik, en güzel gülümsememizi takındık. “Buyrun çekin” dedik… Abimiz en net tabiriyle göt oldu. Ama eğlence bitmedi…
Asansöre bindik. “Twitter kullanıyor musunuz” dedim. “Yok” dedi. “Kullansaydınız beni mention edin diyecektim” dedim. Sonra sosyal medyaya sataştı. Bitmiyor hikaye… 3 Dakikalık asansör yolculuğu oysa alt tarafı…
“Ya bari beni bi araştırın Google’da, bak adım simto alev” dedim. Samimiyetle ama. “Sen kimsin ki!” diye çıkıştı. “Önemli biri değilim, sadece halimi tavrımı görün” dediğimde, bana kalırsa 2. defa göt oldu.
“Çekiyorlar böyle, sosyal medyaya falan koyuyorlar” dedi. “E koyacam tabii” dedim… “Ama ben sizi görmedim, o yüzden bindim” diye savunmaya geçti…
Asansörün kapısı açıldı.. Kardeşim “engelli asansörüne neden bindiniz ki zaten” dedi. Ben “tabela da var” diye tamamladım. Caddeye çıktık, “acelem var” dedi. Ayrı yönlere gittik, o köşeyi döndü… “salak salak konuşuyorlar” dedi… Kardeşim arkasından bağırdı, ben susturdum, iplemedim..
Garip haller bunlar… Adam aslında vicdani olarak suçlu hissediyor ve bu şekilde yayınlanmak istemiyor. Hem de tüm iyi niyetle iletişim kurma çabamı karşılıksız bırakıp savunma yapıyor.
ps: o abi bu fotoğrafta görünüyor mu, görünüyorsa hangisi, görünmüyorsa neden görünmüyor söylemeyeceğim. Belki eskaza kendine rastlarsa, burada atarlanıp kendini gösterir zaten.
Benzer durumlar gördüğünüzde bir durun, düşünün ve LÜTFEN ama lütfen tepki gösterin. İnsan kılığındaki bu yaratıklar, kalplerinin ve vicdanlarının yerini unutmuşlar, hatırlatmak gerekiyor. Zor, hem de çok zor onlarla anlaşmaya ve dert anlatmaya çalışmak, ama denemeliyiz. Kolay olanı tabii ki yanlarından geçip gidivermek, ama LÜTFEN artık bu yolu seçmeyelim. Ne kadar çok çeşitli kişiden; her yaştan, her kesimden ve her cinsiyetten tepki görürlerse düşünmeye başlama ihtimalleri o kadar artacak. 2009 yılında yazdığım bir YAZIDA Mecidiyeköy Metrobüs girişinde Simto ile birlikte yaşadıklarımızı anlatmıştım. O günden bugüne anlayış olarak bir arpa boyu yol almış olmamız çok acı.