:::: MENU ::::
Posts tagged with: dostluk

Değişim; Birbirimizi Tamamen ve Derinden Sevip, Kabul Etmekle Başlıyor

“In Lak’ech Ala’kin” Maya kültüründe insanlar ellerini kalplerinin üzerine koyup böyle diyerek selamlarmış birbirini. “Ben bir başka Sen’im, sen de Ben’sin”

“Sen ve ben. Biz Bir’iz. Senin canını acıtamam kendimi yaralamadan…” der Mahatma Gandhi de.

Bizler; birbirimizi tamamen ve derinden kabul edip sevemedikçe, Bir’lik bilincini içselleştirmedikçe; hayatlarımıza huzurun, bolluk-bereketin, coşkunun gelmeyeceği, değişimin gerçekleşemeyeceği, kendi yarattığımız cehennemlerde yaşamaya devam edileceği aşikar.

Sükünet ve sabırla çabalamaya; yüreklerimizde endişe, kızgınlık, düşmanlık yerine huzur ve sevgi beslemeye devam etmeliyiz. Değişim önce kendimizle başlıyor; düşüncelerimiz, davranışlarımız, söylemlerimiz, kelimelerimizle. #Barış #Kardeşlik #Birlik #Sevgi #Dostluk #İyilik #Huzur #Saygı #Dürüstlük #Bolluk #Bereket bu kelimelere günlük hayatımızda bolca yer vermeye niyet edelim. Güzellikleri, dostluğu, sevgiyi, huzuru paylaşalım ve çoğaltalım.
Muhabbetle…

Yazıya görüntü olarak kullandığım fotografları 2018 de ve 2023 de farklı zamanlarda Antalya’da çektim. O muhteşem maviliğe bakmak bana hem huzur veriyor, hem de daha güzel bir dünya hayal etmek için güç veriyor. Sizlerin de ruhuna iyi gelmesi dileğiyle paylaşıyorum.


Bizler Değişirsek, Dünya Değişir

Bilmeyenlere, unutanlara, görmezden gelenlere yeniden ve tekrar tekrar usanmadan hatırlatalım:
Odağınıza neyi koyarsanız, onu BÜYÜTÜRSÜNÜZ. Ne hakkında konuşursanız, onu çoğaltır ve enerjinizle onu beslersiniz.
Günlük konuşmalarınızda, yazdıklarınızda, paylaştıklarınızda hatta düşüncelerinizde bile kullandığınız kelimeleri özenle seçin.
Sevgiyi, dostluğu, huzuru, iyiliği, barışı, bolluk-bereketi çoğaltın sözcüklerinizle.
Bizler değişirsek, dünya da değişir.
Sevgiyle ve muhabbetle…

 

Yazıda kullandığım fotografı, Baltalimanı’ndaki Japon Bahçesinde 2016 Nisan ayında çekmiştim. Sanırım on güne kadar bütün kiraz agaçları çiçeklenmiş olur yine, huzur verici bir görüntü olduğu için sizlerle paylaştım.


Mutlu ve Huzurlu Olmak İçin

Her yaştan pek çok dostla sohbetlerimizde; mutsuz ve huzursuz olduklarını gözlemliyorum. Onlara söylediklerimi sizlerle de paylaşıp, hepimiz için kalıcı notlar olmalarını arzu ettim. Sevgiyle ve muhabbetle…

-Kalbinizi nefretten uzak tutun, sevgiye daha çok yer açın.
-Karşılık beklemeden sevin, sevgiye şart koşmayın, şartlı şurtlu sevenlerden uzaklaşın.
-Zihninizi endişelerden uzak tutun, “asla” varsayımlarda bulunmayın; ne kendiniz, ne de başkaları için.
-Yardıma ihtiyacı olanlardan ilginizi esirgemeyin, gerektiğinde elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın.
-İnsanları incitmemeyi deneyin, olur da incitirseniz nazikçe ve dürüstçe özür dileyebilmeye cesaretiniz olsun.
-Alçakgönüllü olmayı seçin, etrafımız zaten şişkin egolarla dolu.
-Yaşamın adil olmadığını vakitlice kabul edin; olmayanlar için yakınmak yerine, olanlar için şükretmeyi seçin.
-Söyledikleriniz ve yaptıklarınızın farklı olmamasına gayret edin.
-Günü yaşayın, içinde bulunduğunuz anların keyfini çıkarın. Geçmiş olaylardan ders alın, ama geçmişe takılı kalmayın. Güneş her gün yeniden doğuyor, daha iyi bir gün yaşamak elinizde.
-Gelecek için en esnek planları yapmayı deneyin. Gerçekleştirebildikleriniz için kendinizi tebrik edin, olmamışlara hayıflanmak yerine, daha uygulanabilir planlar yapmaya niyet edin.


Birbirimizi Tamamen ve Derinden Sevip, Kabul Edelim

“In Lak’ech Ala’kin” Maya kültüründe insanlar ellerini kalplerinin üzerine koyup böyle diyerek selamlarmış birbirini. “Ben bir başka Sen’im, sen de Ben’sin”

“Sen ve ben. Biz Bir’iz. Senin canını acıtamam kendimi yaralamadan…” der Mahatma Gandhi de.

Bizler; birbirimizi tamamen ve derinden kabul edip sevemedikçe, Bir’lik bilincini içselleştirmedikçe; hayatlarımıza huzurun, bolluk-bereketin, coşkunun gelmeyeceği, değişimin gerçekleşemeyeceği, kendi yarattığımız cehennemlerde yaşamaya devam edileceği aşikar.

Sükünet ve sabırla çabalamaya; yüreklerimizde endişe, kızgınlık, düşmanlık yerine huzur ve sevgi beslemeye devam etmeliyiz. Değişim önce kendimizle başlıyor; düşüncelerimiz, davranışlarımız, söylemlerimiz, kelimelerimizle. #Barış #Kardeşlik #Birlik #Sevgi #Dostluk #İyilik #Huzur #Saygı #Dürüstlük #Bolluk #Bereket bu kelimelere günlük hayatımızda bolca yer vermeye niyet edelim. Güzellikleri, dostluğu, sevgiyi, huzuru paylaşalım ve çoğaltalım.
Muhabbetle…

Yazıya görüntü olarak kullandığım fotografları 2017 de, sonbaharda farklı zamanlarda Konyaaltı sahilinde çektim. O muhteşem maviliğe bakmak bana hem huzur veriyor, hem de daha güzel bir dünya hayal etmek için güç veriyor. Sizlerin de ruhuna iyi gelmesi dileğiyle paylaşıyorum.

 


Sevgiyle ve muhabbetle…

baharlar

yine çiçekteyiz
işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte,
yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Adnan Yücel

Değerli dost İrem Afşin’e, bu harika dizeleri hatırlattığı için teşekkür ederim.


#2017 Dostluk, Huzur, Bolluk ve Bereket Getirsin Hepimize

booktree

2016 yılını arkamızda bırakmaya hazırlanıyoruz. Şimdi yeni bir yılın getireceklerine odaklanma zamanı; geçmişe takılıp kalmanın yararı yok, gelecek günlerin belirsizliğini coşkuya çevirmek elimizde. Her sabah sağlıkla uyanıyorsak umudumuzu kaybetmek anlamsız. Sağlıkla nefes aldığımız her an, zorluklarla başa çıkabileceğimiz anlamına geliyor; yeter ki isteyelim ve çaba harcayalım.
Hayatımıza dışarıdan bakmaya çalışalım; tabii objektif olarak bakalım; varlığına şükredeceğimiz her şeyi not edelim, aklımıza her geldiğinde sahip olduklarımız için teşekkür edelim, güzellikleri görmeye ve onlara ulaşmak için çaba harcamaya devam edelim. Kendimizde değiştirmek istediklerimiz için de ayrı bir liste yapalım ve yıl boyunca bunlar üzerinde çalışalım.
Onurumuzla, sahip olduklarımıza şükrederek, anlamsız hırslardan arınarak, bebekler gibi kibirsizce, her sabah daha da yenilenerek, “az tüketip, çok türeteceğimiz”, barış içinde “bir orman gibi hür ve kardeşcesine” yaşayacağımız; bedenlerimizin sağlıklı, ruhlarımızın hep genç kalacağı, daha bereketli, daha huzurlu, daha adil ve çok daha güzel bir yıl olsun 2017.
Hepinize sevdiklerinizle birlikte; ağız tadıyla, huzurla, bolluk ve bereketle geçecek harika bir yıl diliyorum.
Sevgiyle ve muhabbetle…

Görsel kaynağı:
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/f2/77/d0/f277d02da7bfac6841477339b350759d.jpg


Yeni Yıla Merhaba

Sunset Bodrum

Yeni bir yıla doğru koşaradım ilerliyoruz. Bilinmezliklerden mi, umutlardan mı olduğunu çözemediğimiz ürpermeler var ruhlarımızda. Yüreklerimiz hayallerimizin gerçek olabileceği heyecanıyla çarpıyor. Gençler arkadaşlarıyla katılacakları eğlencelerin, çocuklar açacakları hediye paketlerinin heyecanında, yaşlılar ise sağlıkla geçirecekleri yeni bir yılın umudundalar.
2015 yorucu bir yıl oldu çoğumuz için; ülkemiz için üzüldük, kayıplar yaşadık, sağlık sorunlarıyla cebelleştik, belki işsiz kalanlar da oldu aramızda. Şimdi yeni bir yılın getireceklerine odaklanma zamanı; geçmişe takılıp kalmanın yararı yok, gelecek günlerin belirsizliğini coşkuya çevirmek elimizde. Her sabah sağlıkla uyanıyorsak umudumuzu kaybetmek anlamsız. Sağlıkla nefes aldığımız her an, zorluklarla başa çıkabileceğimiz anlamına geliyor; yeter ki isteyelim ve çaba harcayalım.
Hayatımıza dışarıdan bakmaya çalışalım; tabii objektif olarak bakalım; varlığına şükredeceğimiz her şeyi not edelim, aklımıza her geldiğinde sahip olduklarımız için teşekkür edelim ve daha iyilerini istemeye, onlara ulaşmak için çalışmaya devam edelim. Kendimizde değiştirmek istediklerimiz için de ayrı bir liste yapalım ve yıl boyunca bunlar üzerinde çalışalım.
Kızdıklarımız, hırslandıklarımız, sinirlendiklerimiz olabilir; şimdi onları affetme zamanı, ruhumuzda ve bedenimizde yarattıkları yıkıcı etkilerden kurtulma zamanı. Kolay olacak mı, tabii ki olmayacak, ama deneyeceğiz adım adım ilerleyeceğiz. Affetmeyi başardıkça üzerimizdeki yükler hafifleyecek, ruhumuz özgürleşecek, huzuru hissedeceğiz.
İhtiyacı olan herkese yardım etmeye çalışalım, yardım sadece parasal değildir. Her fırsatı değerlendirip kahkaha atalım, gülmenin iyileştirici etkisinden yararlanalım. Yolda rastladığımız hayvanların başını okşayalım, sevilmeye de beslenmek kadar ihtiyaçları var unutmayalım.
Gerektiğinden fazla tüketmemeye çalışalım; sistemi değil ruhumuzu besleyelim. Tüketeceklerimizi alırken çevreye zarar vermeyenleri seçmeye çalışalım, ambalajlı ürünlerden vazgeçelim, olabildiğince az çöp üretmeyi deneyelim.
Günümüze aynada kendimize gülümseyerek başlayalım; kendimizi sevelim, yeri geldiğinde egosit olalım, hepimiz tek ve biricikiz, sizden bir tane daha yok, bana inanmazsanız parmak izinize sorun, retinanıza sorun 🙂
An’da kalmaya çalışalım, geçmiş yaşandı bitti geri getiremeyiz, gelecek bir gizem; nelerle karşılaşacağımızı bilemeyiz, ama “an” tamamen bize ait, onunla ne yapacağımıza karar vermek de bize ait. Yeni yılda mutsuzlukları görev edinmek yerine, yaşadığımız her an’a şükredelim ve  “Sonsuz Şimdide Olmaya” gayret edelim.
Onurumuzla, sahip olduklarımıza şükrederek, anlamsız hırslardan arınarak, bebekler gibi kibirsizce, her sabah daha da yenilenerek, “az tüketip, çok türeteceğimiz”, barış içinde “bir orman gibi hür ve kardeşcesine” yaşayacağımız; ruhlarımızın hep genç kalacağı, daha bereketli, daha huzurlu, daha adil ve çok daha güzel bir yıl olsun 2016.
Hepinize sevdiklerinizle birlikte; ağız tadıyla, huzurla, bolluk ve bereketle geçecek harika bir yıl diliyorum.
Sevgiyle ve muhabbetle…

Yeni yılda yeni biri olmayı deneyecekler bu linkleri mutlaka incelemeli:

http://abolisyonistveganhareket.org/
https://www.facebook.com/fikirsahibidamaklar
http://bugday.org/
http://zumbara.com
http://esyakutuphanesi.com


Akide tadında bayramlara…

Bu yıl bayram kutlaması yazmaya elim varmıyor, içim buruk, ülkemde yaşananları düşününce “kutlanacak ne var?” diye soruyorum kendime. Yine de gelecek günler için umut beslemek ve iyilikler dilemek gerek diyerek yazmaya karar verdim. Bu bayramla beraber hem güzel ülkeme, hem de dünyanın diğer ülkelerinde yaşayanlara; barışla, sevgiyle, kardeşlikle, bereketle ve akide şekerinin damağımızda bıraktığı keyifli tadla geçecek bayram kadar neşeli günler diliyorum.

Sevgi ve ışıkla kalın…


Başkalarının “çöp”lerini yüklenmeyin

Etrafımızda o kadar çok mutsuz ve huzursuz insan var ki, bana hep usta yazar Aydın Boysan’ın “Leke Bırakan Gölgeler” adlı kitabında okuduklarımı hatırlatıyor. Çevrenizde sevgisiz, saygısız, huzursuz birileri varsa  aşağıya alıntılayacağım bölümü sıklıkla aklınıza getirin. Başkalarının çöplerini yüklenmeyin.

“Bir gün bir taksiye atladım ve hareket ettik. Sağ  şeritte yol alırken, siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı. Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı.
Sordum: ‘Neden bunu yaptınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.’
Taksi şoförü bana, şimdi artık ‘Çöp Kamyonu Kanunu’ dediğim şeyi öğretti.
Şoför, pek çok insanın çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı.
“Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular.
Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler.
Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin.
Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.”

İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.
Hayat; sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa,

Dolayısıyla “Size iyi davranan insanları sevin,  iyi davranmayanlar için dua edin, ve o insanları hayatınızda tutmayın.”

Her sabah uyandığımda, önce; sağlıkla nefes alarak uyandığım için, aklım başımda olduğu için, 5 duyumu sağlıklı oarak kullanabildiğim için, seven ve sevilen biri olduğum için, bana iyi ve saygın bir insan olmayı öğreten bir aileye sahip olduğum için, başımın üzerinde bir çatı olduğu  için, karnım doyduğu için, gurur veren başarılı bir evlada sahip olduğum için, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşadığım için şükrediyorum. Gün içerisinde de ne zaman aklıma gelse, teşekkür edip, şükrediyorum. Mutlu olmak, cenneti bulmak bir adım ötemizde, şükretmeyi bilen herkesin dünyanın en mutlu ve zengin insanları olduğuna inanıyorum.

Sevgi ve ışıkla kalın…

Yazıda kullandığım görsel, Bebek-Anadolu Hisarı-Emirgan arasında sefer yapan motorlardan birinden tarafımdan çekilmiştir.


Hepinize, sevdiklerinizle ve ağız tadıyla iyi bayramlar…

“Aaah ah nerede o eski bayramlar” bu cümleden oldum olası hoşlanmam. Bayramların bir yere gittiği yok, hep bizimle birlikteler. Sadece algılar, ihtiyaçlar ve öncelikler değişiyor. Aile fertlerim ve ben eski adetleri, her bayram elimizden geldiğince sürdürmeye çalışıyoruz. Olabildiğince aile büyüklerinden birinin evinde toplanıp yemekler yenir, herkes kendi ile ilgili güncellemeleri yapar diğerlerini bilgilendirir, çocuklarla şakalaşılır, gülünür eğlenilir.  Bayramın manası da bu değil mi zaten. Son yıllarda bir furya başladı, tatile gidenlere kendini kötü hissetirme kampanyaları diyorum ben bunlara. Ne yapsın insanlar, yoğun bir tempoda, stress içinde, krizlerle, it dalaşlarıyla savaşıyorlar, uzun bir tatil fırsatı görünce de biraz hava değişimi istiyorlar. Önemli olan herkesin mutluluğu değil mi zaten. Tatile gidenler, zaten bir kaç gün önceden aile büyüklerine uğrayıp hayır dualarını alırlar genellikle. Bütün bir yıl arayıp sormayan, ama bayramın ilk günü yarım saat uğrayıp, eğreti kutlamasını yapıp kaçan bir aile ferdi yerine, bana sevgiyle sarılacak, vakit ayırıp söyleşecek birini daima tercih ederim. Sevgili dostlarım hepinize ağız tadıyla, sevdiklerinizle, sağlıklı ve huzurlu güzel bir bayram tatili dilerim.
Sevgi ile kalın…