:::: MENU ::::
Posts tagged with: Bill Nighy

Jack The Giant Slayer

Jack-the-Giant-Slayer

Bu haftasonu yine bir masal uyarlaması giriyor vizyona, Jack The Giant Slayer. Küçükken dinlemeye bayıldığımız Jack ve Sihirli Fasulyeler masalının Imax ekranında üç boyutlu olarak canlanmasını keyfile izledim bu sabah. Çok sayıda film seçeneği arasında ilk tercihiniz olmayabilir. İlginç karakterlerle zenginleştirilmiş, görsel efektlerin bolca kullanıldığı Bryan Singer imzalı filmin hikayesi; Darren Lemke ve David Dobkin’e, senaryosu ise Darren Lemke ile Christopher McQuarrie ve Dan Studney’ye ait. Yapımcılığını Neal H. Moritz, David Dobkin, Bryan Singer, Patrick McCormick ve Ori Marmur, yönetici yapımcılığını ise Thomas Tull, Jon Jashni, Alex Garcia, Toby Emmerich, Richard Brener, Michael Disco ve John Rickard gerçekleştirmiş. Filmin yaratıcı ekibi ise şöyle; görüntü yönetiminde Newton Thomas Sigel, yapım tasarımında Gavin Bocquet, kurguda John Ottman ve Bob Ducsay, kostüm tasarımında Joanna Johnston var. Filmin müziği ise John Ottman’ın imzasını taşıyor.  JACK-THE-GIANT-SLAYER2
About a Boy filmiyle çocuk oyuncu olduğu zamanlardan tanıdığım Nicholas Hoult delikanlı olmuş ve Jack rolünü üstlenmiş, Prenses Isabelle’i Eleanor Tomlinson canlandırmış (imdb de oynadığı filmler listesinden bile asla hatırlayamadığım bir aktris), sırma saçlı haliyle ve her zamanki hınzır oyunculuğuyla Roderick rolünde Stanley Tucci var. Isabelle’in babası Kral Brahmwell’i yine bir başka güçlü oyuncu Ian McShane canlandırmış. Devler ordusunun iki başlı vahşi lideri General Fallon rolünde Bill Nighy ve sadık şövalye Elmont rolünde de beni biraz hayal kırıklığına uğratan sıradan oyunculukla Ewan McGregor vardı. Savaş sahnelerinin ve felaketlerin sonrasında bile Ewan McGregor’un jöleli saçlarının hep aynı şekilde kalması da oyunculuğuna gölge düşürmüş olabilir tabii 🙂  Spoiler vermekten hoşlanmam ama bunu da yazmazsam olmaz, finale yakın şişkin İngiliz egosuna kocaman sırıtma garantiniz var 🙂
Filmin interaktif ve oldukça keyifli hazırlanmış web sitesine BURAYA tıklayarak erişebilirsiniz. El kadar bebelere göre olmadığını belirteyim, benim ölçeğimde 13 yaş altı için epey rahatsız edici sahneler var. Tabii tekrar hatırlatayım, bu filmi 3D ve Imax olarak izlerseniz daha iyi vakit geçireceksiniz. İyi seyirler.


Wrath of the Titans, Titanların Öfkesi

Bu sabah Warner Bros’un davetiyle “Wrath of the Titans/Titanların Öfkesi” filmini izledim. İlk filmi izleme fırsatım olmamıştı, gitmeden önce internet üzerinden trailer ve referans videoları izledim, kendimi izleyeceğim filme hazırladım.

 Jonathan Liebesman’ın yönettiği “Wrath of the Titans/Titanların Öfkesi” ünlüler resmi geçidi gibi bir görsel şölen. Fantastik filmlerden hoşlananlar, nefes kesici şekilde geçecek yüz dakikaya hazır olsunlar. Laf olsun diye söylemedim, gerçekten koltuğunuza yapışıp izleyeceksiniz bu filmi. Özellikle 7 yaş üzeri erkek çocuklu aileler için eğlenceli bir haftasonu seçeneği olacaktır.

Mitolojiye tutkun biri olarak Pegasus, Minotor, Chimera ve Cyclopslar gibi yaratıkları; Zeus, Hades, Poseidon gibi tanrıları beyazperdede izlemek pek hoşuma gitti.
Avatar ile tanıdığım, Perseus’u canlandıran Sam Worthington’a; Zeus rolünde Liam Neeson, Hades rolünde Ralph Fiennes ve Andromeda rolünde Rosamund Pike eşlik ediyorlar. Hephaestus’u canlandıran Bill Nighy ise itiraf etmeliyim ki benim için hep Love Actually’deki Billy Mack karakterinde kalacak 🙂 Adamcağız bu filmde de, Harry Potter ve Pirates of Carribean serilerinde de eğlenceli karakterler çiziyor ama o benim için hep geçkince popstar olacak 🙂
Ralph Fiennes ve Liam Neeson da her filmini pek severek izlediğim oyunculardır, bu filmde de rollerinin hakkını zorlanmadan veriyorlar.

Daha önce The Sorcerer’s Apprentice filminde izlediğim ama asla hatırlayamadığım Toby Kebbell ise eğlenceli bir karakter olan Poseidon’un yarı tanrı oğlu Agenor’u başarıyla canlandırıyor.
İnsanlığın sadakat yoksunluğundan ötürü tehlikeli ölçüde zayıf düşmüş olan tanrılar, ölümsüzlüklerini kaybetmek ve babaları Kronos’un güçlenmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınca  tanrı Zeus oğlu Perseus’tan yardım ister. Perseus ise kendi oğluyla huzurlu bir hayat sürmek üzere ölen karısına söz vermesine rağmen, yine oğlunun geleceğini düşünerek babasına yardım etmek üzere Kraliçe Andromeda, Poseidon’un yarı tanrı oğlu Agenor ve devrik tanrı Hephaistos ile birlikte yeraltı dünyasına yola çıkarlar.
Hikayenin devamını bu cuma gösterime girecek filmde izleyeceksiniz 🙂