Pazartesi sabahı instagram akışımda sevgili Banu Tozluyurt’un çok sevimli bir daveti gözüme ilişti. Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahne alacakları bir gösteriye davet ediyordu bizleri. Teyzemin tahlil sonuçları için hastaneye gitmem, eve alınacaklar var derken hepsini hızlıca halledip gitmeye karar verdim. Koşturma hali ve adrenalin ruhuna iyi geliyor insanın 🙂
Trafiği düşünerek yer altından geçtim karşıya, vapur keyfini de dönüşe bıraktım. Kıtı kıtına yetiştim gösteriye, hemen oturup izlemeye başladım.
Kadına ve erkeğe eşit uzaklıkta, insana yakın gösteri başlığıyla yola çıkmıştı sahnedeki üç kadın; bizlere kadınların kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri, okur yazar sayısının çoğalması, kadınların ekonomiye katılımı, kadın ve erkeğin el ele barış içinde birlikte yol alabilmelerinden söz ettiler. Ülkemizle ilgili rakamsal verileri de paylaştılar; 181.000 çocuk gelin, 24.000.000 istismara uğrayan çocuğun olduğu bir coğrafyada yaşadığımızı hatırlattılar. Kadının eğitimi yüzde 1 oranında arttığında, o ülkenin gayri safi milli hasılasına bunun katkısının yüzde 3,37 oranında olduğunu, kadınların gelirlerinin yüzde 90’ını sağlık ve çocuklarının eğitimleri için harcarken, erkeklerde bu oranın yüzde 35 civarında kaldığını belirttiler.
Türkiye’de kadınların var olma savaşı içinde olduğunu anlatıp, Kadının Adı Var‘ın tam da bu sebeple gösterimde olduğunu söylediler.
Kadın dayanışmasının önemini belirterek, erkek egemen toplum belletmesi olan bazı sözlerin özellikle altını çizerek, artık değişim gerektiğini kadınların birbirlerini destekleyerek potansiyellerini geliştirebileceklerini anlattılar.
Perdede Ümmiye Koçak’ın hikayesini yine gözyaşlarıyla izledim. Onunla ilgili bilgleri BURAYA tıklayarak mutlaka okuyun ve Ümmiye Hanım’ın web sayfasına gidip videolarını da mutlaka izleyin.
Banu Tozluyurt, Ebru Tuay Üzümcü, Özge Uzun her üçü de; sizin benim gibi hayatın zaman zaman hırpaladığı, zorluklarla yoğrulan, ama yılmayan ve ayakta durmayı başarıp, başka kadınlara ilham vermeye çalışan kadınlar. Onların kurduğu “Kadının Adı Var” platformunu mutlaka inceleyin. Facebook sayfalarını beğenip takibe alın.
Zincir mağazalar, dünya devi markalar yerine yerel üretici kadınlardan alışveriş yapın, kız çocuklarının eğitimi için uğraşan kurumlara destek olun. Her birimizin; başkalarının hayatına dokunarak fark yaratacağı yetenekleri var, bir köşeye çekilmektense neler yapabileceğimize ve nasıl fark yaratabileceğimize odaklanalım. Damlaya damlaya göl olacağını da hep aklımızda tutalım.
Sevgiyle ve muhabbetle…