IMF toplantıları için yapılan protesto olaylarının gölgesinde kalan acı gerçekler var aslında. Küresel kriz nedeniyle 90 milyon insanın aşırı yoksulluk içinde yaşayacağını, 59 milyondan fazla insanın işsiz kalacağını, Afrika’nın Sahra
altındaki azgelişmiş bölgelerinde 30 bin ile 50 bin bebeğin ölebileceğini, 900 milyon insan hâlâ temiz sudan yararlanamadığını ve 1 milyar insanın yoksulluk çemberini bir türlü kıramadığını söylemiş Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick .
İçim acıdı rakamları gördükçe. Dünyanın bir bölümü, gözü dönmüş bir şekilde semirip obezleşirken, diğer bir bölümünde küçücük bebelerin açlıktan ölmesi nasıl içimize siner hale geldik, ne zaman çatladı ar damarlarımız.
Neler yapılır diye kafa patlatan bir sürü insan var, iyi niyetli projelerle zor durumda olanlara yardıma çabalıyorlar. Kişisel tasarruflarla destek olmaya çalışsak da, toplumların büyük kesimi, vurdumduymaz bir şekilde hem doğal kaynakları harcamaya hem de para harcamaya devam ediyor. İnançlarıyla siyaset yapanların bile, önüne geçilemez bir hırsla değişime uğradıklarını görüyoruz. Kendi elimizle hazırlıyoruz sonumuzu. Dünya Bankası başkanının söyledikleri öngörü değil, ürkülmesi gereken gerçekler aslında. Açlık ve susuzluk yüzünden çıkacak savaşların ayak sesleri Afrika’dan gelmeye başladı bile. Tarıma uygun arazileri erozyona, içilebilir su kaynaklarını kurak topraklara dönüştürüyoruz hızla. “Amaan filanca yıla kadar çok var” deyip sırtımızı dönmek kolay kolay olmasına da, içimize siniyor mu olanlar, biraz olsun denesek destek olmayı yapılanlara. Aç, susuz, işsiz insanlara daha yaşanabilir, kendimize de daha huzurlu bir dünya verebiliriz belki.
Rakamsal veriler için kullandığım linkler:
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=07.10.2
009&ArticleID=957933
http://www.ntvmsnbc.com/id/25007152/
Fotoğraflar için kullandığım linkler:
http://www.wefa.org/uelke-izlenimleri/afrika.html