:::: MENU ::::

Into The Storm 22 Ağustos Cuma Sinemalarda

Felaket filmlerinden pek hoşlanmam, ama Richard Armitage’ı Thorin dışında bir karakterde izleme fikri cazip geldi ve Warner Bros davetiyle öngösterime katıldım. Beklentinizi yüksek tutmazsanız ve belirli klişelere takılmazsanız, 89 dakikanın nasıl hızla geçiverdiğini anlamayacaksınız.

ITT STORM foto

İnsanoğlunun doğa karşısında nasıl çaresiz kaldığını, kendi hazırladığı felakete doğru koşaradım yaklaştığını izlemek, rahatsız edici olduğu kadar eğitici de. İstanbul’da da sıkça rastlamaya başladığımız hortum olayını, tam da fırtınan gözünden izlemek ilginç ve ürkütücü bir deneyimdi.

UTP-FP-0011r

New Line Cinema ile Village Roadshow Pictures aksiyon yüklü afet filmi  “Into the Storm/Fırtınanın İçinde”  22 Ağustos Cuma günü gösterime giriyor.
Profesyonel fırtına takipçileri, heyecan peşindeki ayyaşlar, öğrenciler, sıradan insanların farklı bakış açılarıyla izleyeceğiniz filmin başrollerinde The Hobbit’in Kral Thorin’i Richard Armitage , Prison Break ve The Walking Dead dizilerinden tanıyacağınız Sarah Wayne Callies, Veep dizisinin ilginç Mike karakterinden hatırlayacağınız Matt Walsh var.
Steven Quale yönetmenliğinde çekilen filmin ürkütücü görüntüleri Brian Pearson, etkileyici müzikleri ise Brian Tyler imzalı.
Film hakkında detaylı bilgilere BURAYA tıklayarak erişebilirsiniz.
İyi seyirler dilerim.


Parrot Flower Power İle Çiçekleriniz Hep Bakımlı Olacak

Geçtiğimiz günlerde teknoloji mabetim olarak adlandırdığım Mobicom gezisi sırasında gördüm bu ürünü, benim gibi  yıllardır çiçeklerle bitkilerle haşır neşir olanlar, çalıştıkları mekanlarda severek aldıkları pahalı bitkilere gerekli bakımı veremeyip kurutanları da düşünerek, ürün standının fotografını paylaştım. Detayları yazarım dedim ama ülke gündemi, havanın basıncı derken atlamışım. Bu sabah hatırladım ve elimdeki bilgileri sizlerle paylaşmak için yazdım.

Flower_Power-450x376

Dünyanın en saygın bilim dergilerinden Popular Science tarafında 2013 yılında ‘geleceğin ürünü’ seçilen Parrot Flower Power; bitki bakımı konusunda eşsiz olanaklar sunuyor. Alıcılarıyla, kullanıldığı saksıdaki nem oranı, ışık yoğunluğu, sıcaklık gibi birçok hayati bilgiyi ölçüp bluetooth ile cep telefonunuza gönderiyor. Ücretsiz olarak indireceğiniz uygulama sayesinde, bitkilerinizin anlık ihtiyaçları takip edilip, raporlar ve istatistik bilgiler oluşturulabiliyor. Böylece bahçede ya da evde baktığınız bitkilerin tüm ihtiyaçları ile ilgili detaylar konusunda müthiş bir yardımcıya sahip oluyorsunuz.

flower power

Parrot Flower Power, bitkilerin ihtiyacı olduğu zamanlarda kullanıcıyı uyarabildiği gerçek zamanlı alarm seçenekleri de sunuyor. Bu eşsiz teknoloji sayesinde bitkilerin bakımsız kalması tarihe karışıyor. Parrot Flower Power; Android ve Apple IOS cihazlarıyla uyumlu çalışıyor. Ürünün hafızasında 6.000 bitki türüyle ilgili bakım bilgileri bulunuyor.

Botanik bir devrim olarak nitelenen Parrot Flower Power’ı satın almak, detaylı bilgi edinmek için BURAYA tıklayınız.


Huawei Ascend P7 1299 Liralık Fiyatıyla Satışta

Dün akşam Çırağan Saray Bölümü’nde, Huawei‘nin yeni telefonu Ascend P7‘nin tanıtım toplantısına katıldım. İstanbul’daki hava muhalefeti nedeniyle çoğunluk gecikmeli olarak katılmıştı davete. Simto Alev, Nur Aydoğan, Sunipeyk, Kozan Demircan, Hamza Şamlıoğlu, Serkan Cura, İsmail Emrah Demirayak ile selamlaşıp hasret giderdikten sonra tanıtımın yapılacağı salonda yerlerimizi aldık. Otel salonlarının takım elbiseli erkeklere göre ayarlanmış klima sistemi nedeniyle, 18 derecede titreşerek konuşmacıları dinlemeye çalıştık.

Huawei Ascend P7 acilis konusmasi

Huawei Türkiye Genel Müdürü Zhao Gang “Tasarım, görüntüleme ve bağlantı konusunda çıtayı daha da yükseğe taşıyan Huawei Ascend P7’yi Türkiye’deki tüketicilerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” diyerek başladı sözlerine. IDC’nin 2014’ün ilk yarısı için açıkladığı sonuçlara göre dünyanın 3’üncü en büyük üreticisi haline geldiklerini belirten Gang, Çin ve Batı Avrupa gibi pazarların yanı sıra, Türkiye’de de Huawei marka bilinirliğinin ve algısının her geçen gün daha da güçlendiğini gözlemlediklerini sözlerine ekledi. Bu yıl Türkiye’de Huawei’nin marka bilinirliğini güçlendirmek için 5 milyon dolar kaynak ayırdıklarını ve Huawei markasını hayatın içinde çok daha fazla yerde göreceğimizi de ekleyerek sahneden indi. Daha sonra Vodafone Türkiye Kıdemli Pazarlama Müdürü Onur Yeniay sahne aldı ve Vodafone’lular ile numarasını Vodafone’a taşıyan abonelerin, Türkiye genelindeki Vodafone Cep Merkezleri aracılığıyla tarifelerine ek 36 aya varan taksitlerle ve ayda 20 TL’den başlayan fiyatlarla yeni Huawei Ascend P7 sahibi olabileceklerini belirtti. Daha sonra, üşümekten isimlerini not alamadığım biri kadın, diğeri erkek iki kişi sahneye çıkarak Huawei Türkiye hakkında ve Ascend P7 telefon hakkında bilgiler verdiler. Sunumlar bittikten sonra etkinliğin pek leziz ikramlarla ve Zeliha Sunal ve kadrosunun neşeli sahne performanslarıyla devam edecek ağırlama kısmının yapılacağı balo salonuna geçerken, yağmurun durmasını fırsat bilip Nur ile bahçeye çıkarak gün batımını görüntüledik, tabii ısındık da 🙂  Huawei Ascend P7 ciragan bahceYemek eşliğinde dostlarla sohbetten sonra hepimiz sırayla telefonu test etmeye koştuk. Hafif ve avuca rahatça oturan bir telefon Huawei Ascend P7, tek elle de rahatça kullanabiliyorsunuz. Telefonun arka yüzünde, geceleri ya da iç mekanlarda düşük ışıkta kaliteli fotoğraflar çekebileceğiniz Sony dördüncü nesil BSI algılayıcı, 13 megapiksel çözünürlüğünde, küresel olmayan 5P lense sahip kamera yer alıyor.
Ultra Snapshot fonksiyonuna bayıldım, telefon kilitli halde olsa da ses azaltma tuşuna art arda iki kez basılınca 1,2 saniyede kamerayı çekime hazır hale getiriyor.

ascendp7Selfie ve groufie meraklılarının bayılacağı 8 megapiksel 5P küresel olmayan lense sahip ön kamera; panorama çekim modu ve fotoğraflarında daha güzel görünmek isteyenler için de 10 kademeli yüz iyileştirme özelliğine sahip.
Ascend P7’nin bir başka ilginç özelliği de Voice Photo, sosyal medyada paylaşacağınız fotoğraflarınıza 10 saniyelik sesli notlar ekleyebiliyorsunuz
Huawei Ascend P7, gündelik kullanımın yıpratıcı etkilerine karşı daha dayanıklı olmasını sağlamak amacıyla ön ve arka yüzde Corning® Gorilla® Glass 3 kaplamayla güçlendirilmiş.
Ascend P7, multimedya dosyalarını daha iyi görüntülemek için 5 inçlik 1920×1080 piksel çözünürlüğünde Full HD ekranla donatılmış.
Yine teknik özellikleriyle aklımı çelen bir telefon tanıtım toplantısı oldu, fiyatı diğerlerine göre daha makul, ama İstanbul-New York uçak biletine eşit bir rakamı gözden çıkarmayı aklım keser mi bilemedim 🙂

Huawei Ascend P7 Teknik Özellikleri:

Ekran: 5” 1920 x 1080 FHD
OS: Android™ 4.4.2 Kit Kat
Hafıza: 2GB RAM, 16GB ROM, 32 GB microSD kart desteği
Ön kamera: 8.0MP
Arka kamera: 13.0MP AF –F2.0 diyafram
Video yakalama: 1080p Full HD video kayıt ve oynatma
Boyut: 139.82mm x 68.8mm x 6.5mm
Ağırlık: yaklaşık 124g
Bağlantı: LTE Cat4 / WiFi 802.11 b/g/n / Bluetooth 4.0 / NFC ile paylaşım
İşlemci: HiSilicon Kirin 910T 1.8 GHz quad-core chipset / Mali450 GPU
Batarya: 2500mAh lityum polimer


#Mobicom: Geç Keşfettiğim Teknoloji Mabeti

Tanıyanlarınız iyi bilir, teknolojik gelişmeleri ilgiyle takip ederim. 2006 yılında iPhone fotografları ortalığa sızdığında ne kadar heyecanlanmıştım. Tabii sonra özgür yazılımdan yana saf tutup, açık kaynak kodlu işletim sistemi nedeniyle Android tutkunu oldum o ayrı 🙂

mobicom cepheDün sabah, bir grup teknoloji tutkunu ile birlikte Mobicom ‘da pek keyifli vakit geçirdik. Ev sahibimiz Mehmet Mahruki; 2004 yılından bu yana tüketicileri özel tasarım kulaklıklar, mobil teknoloji, giyilebilir teknoloji ürünleriyle tanıştıran bir isim. Hem fiziksel mağazada, hem internet mağazalarında yer alan birbirinden keyfili ve ilginç yüzlerce ürün hakkında bizlere bilgiler verdi, videolar izletti veeeee en heyecanlısı da Parrot ARDrone’u uçurma deneyimi yaşattı.
Mobicom ‘da ürünleri yer alan, deneyip satın alacağınız markalar Parrot, Marley, Jawbone, Frends, Jam, Braven, Zagg, Swiss Voice, Sphero, Invisible Shield, 3Doodler, Incipio, Luxxus by Nikkei…  mobicom ic goruntuHer biri ayrı tasarım harikası olan bu markalardan beni hemen kendine çekeni Marley oldu. Tamam kabul ediyorum, hayran kalmamın nedeni Bob Marley’e adanması, ama daha da önemlisi çevreye ve onu kullanan insanlara saygılı ürünler yaratan bir marka olması. Tasarımından ambalajına kadar her adımı üzerinde düşünülerek hazırlanmış leziz bir ürün yelpazesi var. Mutlaka incelemelisiniz.  mobicom marley minibusBir başka akıl çelen de Frends, kadınlar için özel üretilmiş, ünlü tasarımcıların imzalarını taşıyan, rengarenk albenili kulaklıklar. İsminin hikayesiyle gönlümü çeldi, değiştirilebilir kulaklık kapağı serisine verdiği “Frends With Benefits” ismiyle de kahkaha attırdı 🙂
Jawbone 2006 da kurulmuş, Bluetooh hoparlörler, taşınabilir ses cihazları ve giyilebilir teknoloji alanında uzmanlaşmış bir marka. Ürün gamında yer alan Jam kablosüz hoparlörlerin renkleri aklınızı başınızdan alabilir. Benim aklımı başımdan alanlardan biri de UP bileklikler oldu. Giyilebilir teknoloji, 2007 de ilk duyduğum andan beri benim için çok heyecan verici bir gelişme, sağlayacağı yararları düşündükçe de daha heyecan verici oluyor.
Sphero ise oyun sisteminin yeni bir türü, ilk robot top da denebilir, R2D2 gibi sesler çıkarmasıyla kalbimi fethettiği doğrudur 🙂 Sphero ile çok oyunculu oyunlar oynayabilir, ekranda oyun için el kontrolör olarak, temel programlama öğrenmek için kullanabilir ve artırılmış gerçeklik oyunlarını da oynayabilirsiniz. BURAYA tıklayarak sonbaharda piyasaya çıkacak yeni ürünleri Ollie’nin videosunu mutlaka izleyin 🙂
Parrot ise tabii önce ne kadar ürkütücü olsa da ARDrone ile sonra da çiçek sulamayı unuttum işkencesine gayet sevecen bir çözüm olan Flower Power ile gönlümü kazandı. 2012 yılında görüp aşık olduğum, ses kalitesini dinledikten sonra diğer markalara havayolu kulaklığı muamelesi yaptığım Philippe Starck imzalı özel tasarım kulaklıkları Zik ise hepsinden ayrı bir yere sahip kalbimde 🙂  mobicom giftbag
Ayakkabı delisi bir kadının Jimmy Choo mağazasında hissedeceklerini ben Mobicom ‘da hissettim desem yalan olmaz. Mehmet Mahruki ve Demet Bilge’ye bu keyifli sabah toplantısı, güleryüzlü evsahiplikleri ve zarif armağanları için, Hande Yel’e de Ünite İletişim adına bu davetli listesini hazırlarken beni unutmadığı için çok teşekkür ederim.
Mobicom’da çektiğim fotograflara BURAYA tıklayarak erişebilirsiniz.


Sağlıklı ve Keyifli Yaşamak #YeniBirHayat

Yıllar önce Jane Fonda’nın TEDxWoman konuşmasını izlediğimde, kendi hayatımın üçüncü perdesine sağlıklı girmeye karar vermiştim. Her yıl denedim ama başarılı olamadım. Geçen yıl sonunda yine program yaptım kendime ama açıkçası kış ayları epey zor geçti, bırakın kilo verip sağlığıma kavuşmayı, daha kötü beslenip, hareketsiz kalıp, ruh halimi de sağlığımı da iyice riske attım.
Yeni bir hayata başlamaya karar vermek zaten oldukça zor, uygulamaya geçirmek daha da zor. Bir yerlerden başlamak gerekiyordu. Önce ruhsal arınma çalışmalarını hızlandırmakla başladım. Aile Dizimi, Seraphim Blueprint, Theta Healing, Kinesiyoloji, Bereket Meditasyonu derken epey yol aldım. Başkalarını affetmenin zor, kendimi affetmenin çok daha zor, ama aynı zamanda da çok rahatlatıcı olduğunu öğrendim. Stresin, kızgınlığın, öfkenin sadece ruhuma değil, bedenime de yıkıcı hasarlar verdiğini öğrendim. Hala üzerinde çalıştığım, içimi acıtan “cam kırıklarım” var, biliyorum, onlarla da başa çıkabileceğim zamanlar çok yakın. Endişeye, karanlığa, nefrete odaklanmak yerine manzaranın bütününe bakmaya çalışıyorum. Kızgınlık hissedeceğimi fark ettiğimde hemen dikkatimi başka yönlere veriyorum. Sinirlensem de, kızsam da ne olması gerekiyorsa oluyor zaten. Eğer engellemeye gücümün yetmediği bir durumla karşılaşmışsam, ruhumun ezilip parçalanmasına izin vermiyorum. Hayatımda mucizeler mi oldu, banka hesabımda para yığılması mı var, hayır, ama ben daha huzurluyum, hatta şükürler olsun çoğu zaman da mutluyum.
Sokaklarda yürürken, otobüste, metroda, vapurda insanların yüzlerini inceliyorum; gencecik insanların yüzlerinde endişe çizgileri derinleşmeye başlamış şimdiden, omuzları düşmüş, bedenleri yorgun. Bazen cesaretimi toplayıp onlarla sohbet edip, hayatlarına dokunmaya çalışıyorum. Kendilerini bu denli üzmelerinin duruma yardımcı olmayacağını anlatmaya çalışıyorum. Azıcık da olsa gülümsemelerini ve bir sonraki güne “o başarmış, ben de başarabilirim” diyerek başlamalarını sağlamaya çabalıyorum. Kendimi daha huzurlu hissediyorum böyle zamanlarda. İnsanların yollarının boşuna birbirleriyle kesişmediğini, rastlaşmışsak bir sebebinin olduğunu biliyorum. Daha da önemlisi; eğer öğrendiklerimden, yaşadıklarımdan çıkardığım dersleri paylaşmazsam, onların da bana ağırlık yapacağını biliyorum.

aranjman lifeco
Haziran başında daha da büyük bir adım atarak The LifeCo ‘da detox programına başladım. Programa başlamak sorun değildi, sonrası düşündürüyordu beni. Sürdürülebilir sağlık planlaması yapabilmek için de sevgili Emine Atar Şahin‘in eğitimi harika bir yol haritası oldu. Hayvansal gıdalardan tamamen uzaklaşıp vegan beslenme sistemine geçtim. Endüstriyel gıdaların, gazlı ve boyalı içeceklerin, şekerin de hayatımda yeri yok. Uzun zamandır aldırmadığım ürün etiketi okumayı yeniden hayatıma aldım. İçeriğinde “koruyucu filanca” yazan ürünü almıyorum. Sabahları çoğunlukla sağlıklı bir içecekle geçirip, 12.00 -18.00 arası da bitkisel ağırlıklı besleniyorum. Çok yoğun sosyal hayatım olmadığından şimdiye kadar pek de sorun yaşamadım açıkçası. Davetlere katılmam gerektiğinde de “seçme” özgürlüğümü sonuna kadar “sağlıklı yönde” kullanabileceğimi biliyorum. The LifeCo öncesi hayatımda “seçme” özgürlüğümü hep kötü gıdalardan yana yapıyordum, sonuçları ve bana verdiği zararlardan zorlukla kurtulduğum için bundan sonrasında temiz beslenmeye özen gösteriyorum.
Lütfen Jane Fonda’nın konuşmasının yer aldığı videoyu dikkatle izleyin, çevrenizde de mutlaka izlemesi gerekenlerle paylaşın. Bundan sonra yaşayacağınız günleri daha sağlıklı, daha huzurlu ve mutlu yaşamak için kocaman bir adım atın. Affetmeyi, gülümsemeyi, sağlıklı beslenmeyi ve şükretmeyi hayatınızın en önemli parçaları yapın.

Videoyu türkçe altyazılı izlemek isterseniz BURAYA tıklayınız.


Dünyanın Akciğerleri Elden Gidiyor #amazonanthem

Yeryüzündeki en büyük ekosistem Amazon ormanları; bu hızla katledilmeye devam edilirse 40 yıl sonra tamamen tükenecek. 

Oğlum Emir Cerman’ın kurucusu olduğu Rhythm Of The Universe (ROTU), Amazon Aid Foundation işbirliği ile bu konuya dikkat çekmek ve destek sağlamak için kolları sıvadılar, Anthem for the Amazon isimli yeni bir projeye başladılar.

amazon

Amazon yağmur ormanlarının önemi hakkında küresel izleyicileri bilgilendirmek için bir müzik video projesi üretecekler. Yüzden fazla ülkeden öğrenciler, sanatçılar ve bilim adamları, dünyanın en büyük ormanını kurtarmak, ülkeleri yöneten karar mekanızmalarını zorlayıcı bir eylem çağrısı yaratmak için el ele veriyorlar.

Amazon Yağmur Ormanlarını korumak için, bugünün ve yarının liderlerine; müzik, dans, şiir, multimedya ve sanat yoluyla kendi fikirleri ve düşünceleriyle bir çağrı yapacaklar.
Tanıtım videosunu çekebilmek için kaynak yaratmak üzere de Kickstarter üzerinde bir destek kampanyası başlattılar. Ve bizlere soruyorlar:
“Okyanuslara %20 taze su taşıyan, dünya üzerindeki türlerin %30 una yaşam alanı sağlayan, binlerce kabileye ev sahipliği yapan dünyanın akciğerlerini kurtarma fırsatı elinizde olsa sizler de destek olur musunuz?”
Aşağıdaki yazıya tıklayıp olanaklarınız ölçüsünde sizler de katılın, tanıtım videosunu izleyin ve çevrenizle paylaşın lütfen.

Anthem for the Amazon

Daha fazla ROTU projesi için de BURAYA tıklayabilirsiniz.


21 Günde 8 Kilo #60ta60 #YeniBirHayat #TheLifeCo

“Eat less and Dream more, Sleep less and Breathe more, Die less and Live forever. “

Tanrılar Okulu kitabından alıntı yaptığım bu cümle artık benim yaşama biçimim. Geçtiğimiz günlerde 21 günlük detox programımı başarıyla tamamladım. The LifeCo da bana anlatılanları, öğretilenleri dikkatle dinledim ve azimle uyguladım.

icecekler

Her sabah yürüdüm, yüzdüm, gün boyunca yeşil sebzelerin suyunu ve en az 2 litre alkali su içtim, günde bir kez mutlaka buğday çimi içtim, besin destekleri aldım, sebze suyu çorbası içtim. 21 gün sonunda 8 kilo verdim. Hem daha hafifledim, hem daha sağlıklıyım. Başlarken açlık kan şekerim 117 idi, 94e geriledi, tansiyonum artık 10/7. Hızlı yürüdükten sonra kan ter içinde kalmıyorum, hatta yokuş yukarı yürürken cep telefonumla konuşabilir hale geldim 🙂 Evden çıkarken eğilip ayakkabımı bağlamak bile işkenceydi bir ay önce, şimdilerde hiç sorun değil. Bluzlarımın, pantalonlarımın üstümden dökülmesine hazırdım da, ayakkabımın ayağımdan fırlayacağına rüyamda görsem inanamazdım 🙂 Evet kilo kaybedip, ödemlerden de kurtulunca ayaklarım da küçüldü. turbosonic

The LifeCo sayesinde yeni bir hayata başladım. Sağlıklı Yaşam, Arınma ve Beslenme Uzmanı Emine Atar Şahin’in güleryüzlü, insanı katı kurallarla daraltıp boğmayan içten yaklaşımı sayesinde; normal zamanda arkama bakmadan kaçacağım bir beslenme düzenine güle oynaya geçiverdim. Hayvansal beslenmeyi tamamen hayatımdan çıkardım, ben artık veganım. Detoxa başlarken yazdığım yazıda da belirtmiştim; kuzu, koyun, deniz ürünleri ve kümes hayvanlarını çocukluğumdan beri tüketmezdim. Dana etinden ürünlere de bu sayede kolayca veda ettim.

omletDetox süresince internetten yoğurt, süt ve yumurta konusunda neler yapabileceğimi araştırırken değerli dost sevgili Nükhet Everi’nin vegan blog yazılarıyla alternatifler üretmeyi öğrendim ve uygulamaya başladım.

Detox sonrasında da kilo kontrolüme ve egzersizlerime devam ediyorum, yolum uzun ve zorlu, hedefim 60 kiloya inmek. Tartıda 85 kiloyu gördüğümde nasıl mutlu olduğumu anlatmama yetecek kelime yok. 4 yıldır bu rakamları göremiyordum 🙂

21 günlük The LifeCo maceram süresince sorularımı cevaplayan, moral desteğiyle zorlu günleri kolayca atlamama yardımcı olan, bıkmadan oksijen almam, TurboSonic ve trambolin kullanmam konusunda beni sürekli teşvik eden Sağlıklı Yaşam, Arınma ve Beslenme Uzmanı Emine Atar Şahin, zaman zaman sorularımla içini bayılttığımdan emin olduğum, ama yüzünden gülümseme eksik olmadan cevaplayan ve destek olan Halkla İlişkiler Müdürü Sevilay Öztürk, sabahın erken saatlerinde başlayıp akşama kadar bütün maskaralıklarıma sabırla katlanan ve güleryüzle çalışan Juice Bar sorumluları Erhan, Bahadır ve Burak, her sabah kan şekerime ve tansiyonuma bakarken vızıldanmama sabredip, güleryüzle ve sevgiyle yardımcı olup günümü aydınlatan Ezgi ve Bahar, ilk günlerde havuza giderken içine sığacak bornoz bulamadığımda hemen imdadıma yetişip erkek bölümünden büyük beden bornoz getiren güleryüzlü, candan çalışkan görevliler Sadeli ve Nagehan, her sabah kapıdan girer girmez herkesi gülümseyerek karşılayan ve akşamları da gülümseyerek uğurlayan Yeliz, Başak ve Esra, ne zaman karşılaşsak zarif tavrıyla halimi hatırımı soran The LifeCo Akatlar Genel Müdürü Yusuf Gülaçtı, kilo verme çabama moral desteğini eksik etmeyen Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Dr. Gürsel Velioğlu ve adını yazamadığım onlarca kişiye çok teşekkür ederim.
The LifeCo detox deneyimim sırasında yeni dostlar da edindim. Kimi kilo vermek, kimi stresli çalışma ortamı nedeniyle, kimi toksinlerinden arınmak, kimi de kendini şımartmak için gelen, her yaştan çok sayıda misafirle tanışıp sohbet etme şansı buldum. Bazıları haftasonunu değerlendirmişti, bazıları da bir haftalık paket programı uyguluyordu. Programları bittiğinde hepsi daha hafiflemiş, arınmış ve mutlu olarak ayrılıyorlardı.
Doğum sonrası kilolarınızdan, menopoz fazlalıklarınızdan, tatil kaçamağında veya kış boyunca yer eden yağlanmalarınızdan kurtulmak, sigara-alkol-kahve üçlüsünün ve yoğun stresin bedeninizde yarattığı hasarlardan arınmak isterseniz BURAYA tıklayarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.


Kilo Verdikçe Sevinecekleriniz #60ta60 #YeniBirHayat

Beautiful young woman looking in the mirrorYeniden aynada kendinize bakmaya başlamak ve gördüğünüz “siz” den hoşlanmak.

Ruhunuzdaki açlığı bastırmak için düşünmeden tıkınmak yerine, kendinizi daha sağlıklı hissedecek biçimde beslenmek

Yürürken bacaklarınızın birbirine sürtünmesi nedeniyle giymekten vazgeçmek zorunda kaldığınız elbise ve eteklerinize yeniden kavuşmak

Yokuş çıkarken perişan olmamak, hatta cep telefonunuzla bile konuşabilmek

Diet woman on scale res 700Tartıda yıllardır görmeye alıştığınız rakamın hızla değişmesi

Sabahları yataktan sürünerek kalkmak yerine, zımba gibi uyanmak

tying-shoes-630x421Ayakkabılarınızı bağlarken nefessiz kalmadan kolayca eğilip kalkabilmek

2 yıldır baldırınızdan yukarı çıkartamadığınız mayonuzu rahatça giyebilmek

Gece terlemelerinden tamamen kurtulmak

Ayakkabılarınızın ayağınıza, giysilerinizin bedeninize bol gelmesi

 

 

Yazıda kullandığım görsellere ait linkler:
http://drmommyonline.com/hub/wp-content/uploads/2013/02/women-looking-in-mirror.jpg
https://www.moxywomen.com/content/Diet%20woman%20on%20scale%20res%20700.jpg
http://cdn.running.competitor.com/files/2013/01/tying-shoes-630×421.jpg


#60ta60 Yeni Bir Hayat

Hepinize merhaba, cuma sabahından itibaren The Life Co Detox programıyla yeni bir hayata başladım. Tanıyanlar bilir, son yıllarda aldığım kilolar nedeniyle halimden hiç memnun değildim.

TheLifeCo paket

Uzun yıllar alımlı bir kadın olarak yaşayınca, aynada gördüğüm tombul kadından hoşlanmam mümkün değildi. Beslenme sistemimi, yaşama biçimimi değiştirmedikçe de sorun çözülmüyordu. 4 Eylül 1956 doğumluyum ve Altın Çağ’a adım atmama az zaman kaldı.

Muge

 Yıllar içinde özenle biriktirdiğim kilolar hem sağlığımı, hem de ruh halimi etkilemeye başlayınca; hayatımın yeni devresine olan iki yıllık yolculuğumda daha mutlu, daha huzurlu, daha sağlıklı ve daha bakımlı bir kadın olmaya karar verdim.Kilolu insanların çoğunun “stres yemesi” diye sığındığı bahane aslında “yerine koymak”, yaşanan üzüntüler, sıkıntılar, kayıplar ile başa çıkamayıp, kendilerini de yeterince sevemediklerinde bütün duyguların yerine yemek koyuluyor. Hal böyle olunca da kilo üstüne kilo eklemek kaçınılmaz oluyor. “Ay şekerim su içsem yarıyor” yalanına yıllardır inanmam, kendimden biliyorum, yediklerime dikkat etmedikçe, kirli beslendikçe kilo almaya devam ettim.
Thelifeco poster

Cuma sabahından itibaren temiz beslenmeye, özellikle de vegan beslenme sistemine geçtim. Çocukluğumdan beri yüzgeçliler ve kanatlıları yemem, daha doğrusu kendimden küçük hayvanları yemedim diyebilirim 🙂 Yumurta, peynir, yoğurt, köfte, döner, sucuk gibi ne kadar hayvansal gıda varsa tüketiyordum. Tabii olumsuz etkileri sadece kilo olmadı, sağlığımı da çok etkiledi.

Thelifeco menu
Bu sabahtan itibaren de The Life Co Akatlar‘da sıkı bir detox programına başladım. Kahve, çay, sigara içmem, içki zaten kırk yılda bir idi, böyle olunca detoks bana çok da zor gelmedi, ilk günüm gayet keyifli geçti. Çok kararlı olmamın da etkisiyle enerjim hiç düşmedi diyebilirim. Sabah erken saatte kan şekeri, tansiyon gibi değerlere bakıldıktan sonra detoks programım başladı.
Her yaştan misafirin katıldığı bir bilgilendirme toplantısından sonra alkali suyum, yeşil içeceklerim vitamin ve mineral desteklerimle birlikte günüme devam ettim. Yoga saatine yetişemeyince yüzmeye koştum hemen. 1 saatten fazla yüzdüm ve suda egzersizler yaptım. Nasıl iyi geldi ruhuma bilemezsiniz. Suyun iyileştirici gücüne hep saygı duyarım, içerek de içinde yüzerek de şifa bulunur. Sonrasında güzel bir duş ve detox beslenmeme devam ettim. Bütün bu koşuşturma içinde bardak bardak alkali su içtiğimi de eklemeliyim. Oksijen terapim ve sodyum inhaler için salonun sakin bir köşesinde yer alan recliner koltuğa uzanıp dergilere göz attım. Hava durumundaki ani değişiklikle şimşekler çakmaya başladı ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmuru izlerken de ilginç bir alette egzersiz yaptım. Minik shut bardaklarda buğday çimi vs gibi sağlıklı şeyler ve tabii yine büyük bardak yeşil içeceğimi de içtim.
Salonda bulunan diğer misafirlerle sohbet etmeyi de ihmal etmedim 🙂 The Life Co ekibinin hepsi güleryüzle çalışıyorlar, bir dediğinizi iki etmemek için koşturuyorlar. Her yer tertemiz, arka planda sakin bir müzik çalıyor, gevşemek ve stres atmak için ideal. Daha sonraki günlerde deneyeceğim bölümleri de yazarım. Şehirden uzaklaşamayanlar için bulunmaz fırsat, değerlendirin derim.

Muge zayif
İki fotografımı koydum yazının içine ilki tombul halim, diğeri de 60 kilo günlerimden, hedefim o kiloya geri dönmek. Programa 95.5 kiloyla başladım, bakalım bir haftanın sonunda rakam ne olacak. Kararlıyım, bedenime yük olarak bindirdiğim bu kilolardan kurtulacağım.
Bu maraton sırasında deneyimlediklerimi de sizlerle paylaşacağım. Belki içinizde yeni bir hayata başlamak, temiz beslenmek, hatta daha da iyisi hayvansal gıdalara veda etmek isteyenler olabilir. Benim için planlanan detox ve egzersiz programım uygun oldukça da detayları Instagram, Twitter, Facebook hesaplarımdan #60ta60 #YeniBirHayat #TheLifeCo #Detox ipuçlarıyla paylaşacağım. Bu zorlu yolculukta bana vereceğiniz moral desteğiniz çok işime yarayacak.
Sevgiyle ve muhabbetle…


Yeni Dönemde İzlenecek Dizi Önerileri

Yeni sezonda gösterime girecek dizilerden keyifle izleyeceğimi düşündüklerim hakkında notlar aldım ve sizlerle paylaşıyorum. Ülkemizde yeterince gerilim olduğundan izleyeceklerimi genelikle komedi ağırlıklı olanlardan seçiyorum. Filmlerin isimlerine tıklayarak fragmanları izleyebilirsiniz.

manhattan-love-story1

Manhattan Love Story
Ortak arkadaşları sayesinde tanışan ve yeni bir ilişkiye başlayan genç çift hakkında eğlenceli bir dizi. Green Hornet ve Crazy Stupid Love filmlerinden hatırlayacağınız Analeigh Tipton; News Room dizisinde Tate Brady rolünde izlediğimiz Jake McDorman; Psych, Parenthood, The Good Wife gibi çok sayıda diziden ve Midnight at Paris filminden hemen hatırlayacağınız Kurt Fuller ilk bakışta dikkatimi çeken oyuncular.

a to z

A to Z

Başından sonuna genç bir çiftin ilişkisini anlatan bu komedide Drop Dead Diva’nın sevimli koruyucu meleği Fred ve Mad Men’in reklam yazarı Michael Ginsberg rollerinden hatırlayacağınız Ben Feldman, HIMYM esrarengiz annesi Cristin Milioti, efsanevi Peggy Bundy rolüyle hatırlayacağınız Katey Segal gözüme ilişen ünlü oyuncular.

laura

The Mysteries of Laura

İşiyle evi arasında bocalayan, yaramaz ikiz oğulları ve vurdumduymaz eski kocasından yana dertli dedektif Laura Diamond’ın matrak serüvenleri. Efsane dizi Will&Grace’in çılgın kızılı, Smash’in kafası karışık Julia’sı Debra Messing; Sweet Home Alabama filmindeki Jake Perry ve The Firm dizisindeki Mitch McDeere rolüyle hatırlayacağınız Josh Lucas; Deception dizisinin Dedektif Moreno’su Laz Alonso dizinin önemli karakterleri. İlk bölümün konuk oyuncusu da Enrico Colantoni.

marry me

Marry Me

6 yıllık birlikteliklerini nişanlanarak devam ettirmeye karar veren Annie ve Jake’in başlarından geçen komik olayları konu alan bu dizide Happy Endings’in Penny’si Casey Wilson, Dawson’s Creek’in Profesör Wilder’ı Ken Marino, çok sayıda film ve dizide izlediğimiz ama son zamanlarda Hart of Dixie’de Zoe Hart’ın annesi rolüyle hatırlayacağınız JoBeth Williams hemen göze çarpanlar.

the-mccarthys-official-trailer

The McCarthys

Spor hastası İrlandalı Katolik bir ailenin gay oğullarının evden ayrılma kararı ve sonrasında olanları anlatan bu komedide yine çok sayıda tanıdık oyuncu var. Anne Marjorie rolünde TBBT de Sheldon’ın da annesini canlandıran Laurie Metcalf, baba rolünde Common Law dizisinin Yüzbaşı Sutton’ı Jack McGee ve evden ayrılmaması için türlü dümen çevrilen gay çocukları rolünde ünlü oyuncu John Ritter’ın oğlu Tyler Ritter var.

scorpion-670x248

Scorpion

“Benim adım Walter O’Brian ve ben bir dehayım” bu cümleyle başlayan diziyi büyük bir keyif ve heyecanla izleyeceğimden eminim. Eksantrik bir dehanın kendi gibi süper dehaları bir araya topladığı şirketiyle, başa çıkılması zor durumlara çözümler üretmelerini konu alan dizide Game of Thrones’un Rakharo’su, Body of Proof’un Dedektif Lucas’ı Elyes Gabel; efsane kötü adam Robert Patrick (Terminatör filminin T1000 i desem hemen hatırlarsınız); Smash’in Karen Cartwright’ı Katharine Mc Phee hemen göze ilişenler.

murder

How to Get Away With Murder

Shonda Rhimes’dan yine olağanüstü kurgulanmış heyecanlı bir dizi. Gizemli ve başarılı bir ceza savunma profesörü ve avukat olma konusunda epey iddialı öğrencilerinin bir cinayete karışması hakkındaki bu dizide başrolde The Help filminden hatırlayacağınız Viola Davis var.

forever

Forever

Ölümsüzlüğün lanetinden kurtulmak için New York şehri morgunda tıbbi araştırmacı olarak çalışan 200 yaşındaki Henry’nin başından geçenleri izliyoruz. Her öldüğünde bir şekilde yeniden dirilen Henry Morgan rolünde Fantastic Four ve Ringer’dan hatırlayacağınız Ioan Gruffudd var. Diğer rollerde garip kişilikleri canlandırmada oldukça başarılı genç oyuncu Joel David Moore, Numbers ve efsane Taxi dizisinden hatırlayacağınız Judd Hirsh hemen gözüme çarpanlar.

madam-secretary-official-trailer

Madam Secretary

Karmaşık aile hayatını dengelemeye çalışan eski CIA analisti, kolej profesörü Elizabeth McCord’un bir anda Beyaz Saray’da Secretary of State pozisyonuna getirilmesi ile başlayan ilgiç günlerini anlatan dizinin kadrosu harika. The Naked Truth dizisiyle tanıyıp sevdiğim Téa Leoni, Private Practice dizsinin Dr. Wilder’ı Tim Daly, seksenli yıllarda yayınlanan Chief isimli dizide canlandırdığı Foxy Funderburke rolüyle gönlümde taht kuran ve sonra da oynadığı her rolün hakkını veren, şimdilerde Fargo ile yine keyfile izlediğim Keith Carradine, Cheers ve Fraiser’da ekzantrik Dr. Lilith karakterini unutulmaz kılan Bebe Neuwirth ve Two and A Half Man dizisinde Alan’ın eski karısı Judith’i canlandıran Marin Hinkle göze çarpanlar.

Bad-Judge-thumbnail

Bad Judge

Hayatı sınırlarda yaşayan, seksüel açıdan etik değerleri umursamayan, yasalarla oynayan ve dengede tutmaya çalışan bir ceza yargıcının maceralarını konu alan dizide Pravite Practice ve Grey’s Anatomy dizilerinden tanıdığımız ve şu sıralar Fargo’da boy gösteren Kate Walsh başrolde. 30 Rock dizisinde Dr. Leo Spaceman, Suburgatory dizisinde Fred Shay gibi ekzantrik rollerin adamı Chris Parnell de yardımcı rollerden birinde.

Selfie-ABC

Selfie

20 li yaşlarındaki Eliza’nın, kendine ait utanç verici bir videonun viral olarak yayılmasından sonra imajını düzeltmek için bir pazarlama uzmanına başvurmasıyla gelişen olayları anlatan dizide Dr. Who’nun Amy Pond’u Karen Gillan, Harold ve Kumar ile tanıdığım John Cho, Freaks and Geeks dizisinden hatırlayacağınız Samm Levine göze çarpanlar.


Sayfalar:1...17181920212223...61