:::: MENU ::::
Browsing posts in: Hayata dair paylaşımlar

Emine Arıkan’dan ThetaHealing® BasicDNA eğitimi

8-9-10 Kasım tarihlerinde zarif öğretmenim Emine Arıkan’ın ThetaHealing® BasicDNA çalışmalarına katılma fırsatı buldum. Yoğun katılımlı bu çalışmasında bana da yer açtığı için kendisine çoook teşekkür ediyorum. Emine Arıkan isminden haberdar olmamı sağlayan ve uzun süredir sosyal medya üzerinden ortak bilince, bütünün hayrına yaptığı çalışmalara katılmamı teşvik eden can dost Didem Özbahçeci’ye de kucak dolusu sevgiler.

3 günlük eğitim sırasında her biri çok değerli ve keyifli 6 yeni dost kazandığım günlerde; kah gülerek, kah duygusal anlar ve sıkça aydınlanmalar yaşayarak yoğun çalışmalar yaptık hep birlikte. Çalışma hakkında detay veremem, ama zarif öğretmenimizin http://www.eminearikan.com  web sayfasında herkesin kolayca ulaşabileceği şekilde yazanları sizlerle paylaşabilirim.

Vianna-Stibal-Emine-Arıkan Kaynak: http://www.eminearikan.com

ThetaHealing® fiziksel, psikolojik ve ruhsal şifa sağlayan bir meditasyon çalışması. Bu enerji sisteminin kurucusu Vianna Stibal; doğuştan sezgisel yetileri çok açık olan biri, 1995 yılında, yakalanmış olduğu kanser hastalığından anlık bir şifa ile arındığında, kendini bulduğu bu yönteme adayarak, tekniği geliştirmeye devam etmiş, binlerce saatlik bireysel uygulama yapmış. Daha çok kişinin şifalanmasına yardımcı olmak için tekniği 2000 yılından bu yana da öğretmeye devam ediyormuş. Başlangıçta bir şifa uygulaması olarak ortaya çıkan teknik, günümüzde güçlü bir bilinçaltı terapi tekniğine evrilmiş.

Alman ruh hekimi Hans Berger’in 1929’da EEG’yi (Elektroensefalografi, beyin dalgaları aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenmesini ölçen aygıt, halk arasında “beyin elektrosu” olarak anılıyor) geliştirmesinden sonra yapılan araştırmalarda beynin çeşitli dalga boylarında yayın yaptığı bulunmuş ve haritalamaları yapılmış. Bu dalga boyları özetle beta, alpha (alfa), theta (teta), delta, gamma olarak adlandırılmış. ThetaHealing® de ismini theta beyin dalga boyundan almış. Vianna, bulduğu tekniğin nasıl çalıştığını araştırırken beyin dalgaları bilgileri ile karşılaştığında, EEG aleti ile şifalarında bir çok deneme yaptıktan sonra kullandığı yöntemin theta dalga boyunda çalıştığından emin olmuş ve tekniğe ThetaHealing® adını vermiş.

Emine ARIKAN ThetaHealing egitimi Kaynak : http://www.eminearikan.com

Theta dalga boyuna derin meditasyon hali denebilir. Ayrıca REM uykusunda, yani rüya gördüğümüz uyku bölümünde iken de theta dalga boyundayız. Bilim adamları EEG ile yapmış oldukları deneylerde mutluluk ve huzurun bu dalga boyunda deneyimlendiğini gözlemlemişler. Theta dalga boyu aynı zamanda bilinçaltımızın yaydığı dalga boyu. Dolayısıyla bu dalga boyunda iken kolayca bilinçaltı ile bağlantıya geçebilir, olumsuz kayıtları, inançları kalıcı olarak değiştirebiliriz. Ayrıca yaratımın kaynağı ile, evrendeki temel yaşam enerjisi ile bağlantıda olduğumuz dalga boyu da thetadır. Bu dalga boyunda iken yaratımın kaynağına bağlanarak şifayı gözlemler, kuantum olasılık seviyesinden gerçeklik seviyesine çıkartırız.

ThetaHealing® uygulayıcısı; danışan kişinin bilinçaltını theta dalga boyuna ayarlar ve uygulama esnasında bilinçaltındaki olumsuz kayıtları, danışan kişinin sözlü izni ile, olumluya çevirir. Bilinçaltı kayıtlarının değişimi kas testi (kinesiyoloji) yöntemiyle de gözlemlenebilmektedir.

ThetaHealing® ile her konu üzerinde çalışılabilir. Çocuk ve yaşlılar dahil herkese güvenle uygulanabilen bir tekniktir. Yalnızca gebelik durumunda gebeliğin ilk 3 ayı daha hassas bir evre olduğundan bu dönemde uygulama yapılması tercih edilmemekte. Konu ile ilgili daha detaylı bilgiye ThetaHealing®’in kurucusu Vianna Stibal’ın www.thetahealing.com web sayfasından ulaşabilirsiniz.

Kendinizi ve sevdiklerinizi kolayca şifalandırmak, hayatlarını kolaylaştırmak, yeni ve çok ilginç bilgiler öğrenmek istiyorsanız en yakın BasicDNA eğitimi 6-7-8 Aralık 2019 tarihlerinde yapılacak. Emine Arıkan’ın http://www.eminearikan.com  web sayfasını mutlaka ziyaret edin ve butonları tıklayıp diğer çalışmaları da inceleyin lütfen. Hepimize ve bütüne şifa olsun.

 

Emine Arıkan – Kimdir?

2007’de Reiki ile tanıştım. Reiki’nin sevgiyle akan şifa enerjisi farkındalığımı arttırmama, içsel yolculuğumda etkili dönüşümleri kolaylıklarla yaşamama destek oldu. Hem kendi deneyimlerim, hem bu süreçte uyumlama alan kişilerde gözlemlediğim deneyimler beni daha çok kişinin bu teknikle tanışabilmesi için Reiki masterlığına yöneltti.

2013’te aldığım uygulayıcılık eğitimleriyle ThetaHealing® şifa tekniğini de uyguladığım teknikler arasına kattım. Bu teknikle kendi üzerimde, yakın çevremde ve danışanlarımla yaptığım bireysel seanslarda bilinçaltında hızlı ve kalıcı değişimlere tanıklık etmeye başladım. Öğrenilmesi ve uygulaması son derece kolay olan bu tekniğin daha çok insana ulaşması gerektiğini söyleyen iç sesime kulak vererek, 2014’te yurt dışında tekniğin yaratıcısı Vianna Stibal’dan ThetaHealing® eğitmenlik sertifikasını aldım.

2016 yılında NLP ile tanıştım, uyguladığım teknikleri harika bir şekilde desteklemeye devam ediyor.

2018 yılında da kökleri en az 5000 yıl öncesine dayanan kadim Uzak Doğu beden-nefes-enerji sistemi ve bilgeliği olan Chi Kung uygulamalarını yaşamıma kattım; hem kendi bireysel çalışmalarımda kullanmaya hem de danışan ve öğrencilerimle paylaşmaya başladım.

2017 yılında iç sesimi dinleyerek alanda daha da derinleşmeme katkı olan Psikoloji Yüksek Lisans eğitimine başladım; tez aşamasında şu ana kadar öğrendiğim teknikleri harmanlayabileceğim ve bilimsel literatüre katkı olmasını umduğum, beni çok heyecanlandıran bir konu üzerinde çalışıyorum. Araştırma sonuçlarını paylaşabilmeyi heyecanla bekliyorum.

Şu an, bireysel seanslar yanında düzenli olarak uygulayıcılık eğitimleri vermeye devam ediyorum.

Benim için yeni deneyimler ve heyecanlarla dolu bu süreci sizlerle hem öğreterek hem öğrenerek paylaşıyor olmak bana ayrı mutluluk veriyor.

Sertifikasyonlar:

  • Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İngilizce Öğretmenliği Bölümü, 1991
  • Usui Reiki I.Derece, 15.12.2006
  • Usui Reiki II.Derece, 02.07.2007
  • Usui Reiki III.Derece, 10.08.2008
  • E.F.T (Emotional Freedom Techniques), 2008
  • Good Luck-Fortune (Şans) Reiki Master, 24.05.2009
  • Abundance/Prosperity (Bolluk-Bereket) Reiki Master, 14.06.2009
  • Transformation (Dönüşüm) Reiki Master, 01.11.2009
  • Kundalini Reiki Master, 10.04.2010
  • Imera Reiki Master, 31.10.2010
  • Vipassana Meditasyon Kursu-10 gün, Aralık 2010
  • Geleneksel Usui Reiki Master Teacher, 30-31.07.2011
  • Sib Sen/10 Major Energy Lines – Thai Therapy, 16-24.11.2013
  • ThetaHealing® Basic DNA, 22.12.2013
  • ThetaHealing® Advanced DNA, 13.04.2014
  • ThetaHealing® RHYTHM to a Perfect Weight, 13.06.2014
  • ThetaHealing® Manifesting and Abundance, 22.06.2014
  • ThetaHealing® Basic DNA Instructors, 23.09.2014
  • ThetaHealing® Advanced DNA Instructors, 25.09.2014
  • ThetaHealing® Soul Mate, 16.11.2014
  • ThetaHealing® Intuitive Anatomy, 19.06.2015
  • ThetaHealing® Manifesting and Abundance Instructors, 02.04.2015
  • Duygu Yönetimi Eğitimi, 07.05.2015
  • ThetaHealing® Game of Life, 15.09.2015
  • ThetaHealing® Game of Life Instructors, 26.10.2015
  • NLP Practitioner, Mayıs 2016
  • Access Bars, 03.06.2016
  • Access Beden Prosesleri & Travmanın Sıfır Toplamı, 04.06.2016
  • ThetaHealing® Dig Deeper, 20.08.2017
  • ThetaHealing® Dig Deeper Instructors, 20.03.2018
  • Chi Kung Temel Seviye, Ocak 2018
  • İstanbul Üniversitesi AUZEF, Sosyoloji Bölümü (3.sınıf öğrencisi), Eylül 2017
  • İstanbul Aydın Üniversitesi, Psikoloji Yüksek Lisans Programı-Tezli (tez aşaması devam ediyor), Eylül 2017

 


Huzur ve Mutluluk Sizde

Huzur ve mutluluk arayan dostlara, sevgiyle…

“Değerli, Dostlarımız,
Önemli bir uyumlanma, olumlama ve onaylama çalışması…
Açık bir kalple, her bir hücrenizde hissederek, yüksek sesle ve titreşimi hissederek yüreğinizin en derininden aksın..

“Kimse bana kötülük yapamaz ve beni üzemez, çünkü her şeyi ben seçiyorum…
Bağışlıyor ve bırakıyorum. Anlıyor ve biliyorum. Kendi hayatımın yaratıcısıyım. Seçerek, planlayarak bu yaşamımı ve birlikte olacağım yol arkadaşlarımı seçtim. Annemi, babamı, arkadaslarimi ve diğerlerini.
Benim için en faydalı sonuçları almak üzere ince planlar yaptım. Yüksek Benlik düzeyinde en uygun araçları yarattım.
Benim hayat amacıma en uygun kişileri. Daha çok anlayış daha çok bilgelik daha çok sevgi, ifade ve özgürlük için. Bu amaç, bilinçaltımın derinliklerinde benim onu keşfetmemi bekliyor.
Her an, her deneyim bu planı açığa çıkaran bir kurgu aslında. Zafiyetimi güce, acıyı sevince, yenilgiyi yengiye dönüştürmek için.
Anlıyor, bağışlıyor ve teşekkür ediyorum. Bu hayatımı bu şekilde planladığım için kendimi kutluyorum ve sonra meleklere teşekkür ediyorum ve bütün bu olanakları bana koşulsuz sunduğu için Tanrı’ya.
Bana sevgisini sunmayanlar içimdeki sevgiyi, beni onaylamayanlar kendimi keşfetmeyi, beni anlamayanlar ifade gücümü arttırmak için benimleydiler. Onlara teşekkür ediyorum. Bu rolü onlara ben vermiştim. Onlar da benle oynamayı istediler. Beni üzen, beni yoran, bana haksızlık eden, beni aldatan insanlar yapabileceklerinin en iyisini yaptılar. Daha fazlasını ve daha başkasını yapamazlardı. Zaten ben onları bunun için seçtim. Ben de yapabileceğimin en iyisini yapıyorum. Bağışlıyor ve teşekkür ediyorum. Aynı sahneyi paylaşan oyuncular gibiyiz onlarla. Şimdi bu anlayışımdan doğan ışığı onların varlığına gönderiyorum. İhtiyacım olan bütün kaynakların kendi içimde olduğunu kabul ediyorum. Onları kullandıkça başka insanlara duyduğum bağımlılık kayboluyor ve ben onlarla gerçek bir sevgiden beslenen gerçek bir ilişki kuruyorum.
Hayatımın efendisi olduğumu biliyorum. Mutluluğu, kendimi ifade etmeyi seçiyorum.
Her düşüncemin, her davranışımın hayatıma şekil veren araçlar olduğunu bilerek yaşıyorum.
Hayatımla inançlarım arasındaki birebir ilişkiyi biliyorum. Bu yüzden dikkatli, özenli ve düşünerek yaşıyorum.
Konuşurken yaratıyorum. Ve eylem halinde gelecek şekilleniyor.
Beni güçsüz bırakan ve sınırlandıran bütün inançlarımı bir bir değiştiriyorum. Yerine; beni geliştiren, büyüten inanç ve düşünceleri koyuyorum.
Mazeret aramadan, ertelemeden ve küsmeden devam ediyorum yoluma.
Hayatımın bütün olaylarının ve hayatımdaki insanlarla yaşadıklarımın gerisindeki anlamı bir bir çözüyorum. Orada benim asıl hayat amacım gizli. Ben bu amacı gerçekleştirmek için geldim.
Şimdi gücümü kabul ediyor ve ele alıyorum…
Işıltınıza sahip çıkın..”

Sevgi ve Bilgelikle Paylaşınız…
Haktan Akdogan ❤️


Gülcan Arpacıoğlu Mutluluk Kolay Bilinçaltı Tekniği

4-5 Mayıs tarihlerinde değerli dost Gülcan Arpacıoğlu’nun verdiği harika bir eğitime katılma şansım oldu. Gerek Gülcan’ın müthiş enerjisi ve keyifli anlatımı, gerek katılımcı genç kadınların dostça yaklaşımlarıyla saatlerin nasıl uçup geçtiğini anlamadığım, her dakikasından müthiş keyif aldığım bir haftasonuydu. Gülcan Arpacıoğlu tarafından geliştiren özel bir eğitim olduğu için detayları da onun web sayfasından aldığım bilgilerle kendisinin anlatımıyla paylaşacağım. Bu tekniği hayatınıza katmak isterseniz detaylı bilgi ve eğitim tarihleri için 0216 302 3865 no.lu telefonu arayın veya mutlulukkolay@gmail.com adresine mesaj yollayın. Sevgiyle ve muhabbetle…

Mutluluk Kolay sistemi, kendinize ve sevdiklerinize yardım etmenizi sağlar, stres ve kaygılarınızı hayatınızdan çıkarıp daha mutlu bir yaşam sürmeyi öğretir. Geçmişinizin olumsuz etkilerinden kurtularak, hedeflerinizi gerçekleştirdiğiniz, özünüzü yaşayıp kendiniz olduğunuz bir yaşam ve gelecek sağlar.

Mutluluk Kolay Tekniği anında sonuç veren, etkili ve uygulaması çok kolay bir yöntem.
Nasıl mı ortaya çıktı? Hikayesini sizlerle paylaşayım:
Ben bir mühendisim. Üstelik endüstri mühendisiyim.  Aklım her alanda zahmeti azaltmaya ve faydayı arttırmaya çalışıyor. Kullandığım tekniği geliştirirken de böyle oldu!

Yirmi yılı aşkın süredir binlerce danışanım ve öğrencim oldu. Enerji, bilinçaltı ve şifa ile ilgili birçok tekniği öğrenme, uygulama ve öğretme olanağı buldum. Bazılarına hayran kaldım, bazılarını ise kenara ayırdım.

Araştırmak ve çözüm bulmak, sonra da kocaman teşekkürlerle dolu mesajlar almak benim için büyük bir keyif kaynağı oldu. Hele bu mesajlarda teknikleri kullanarak sevdiklerini de iyileştirdiğini anlatanlar, sevincini paylaşanlar olduğunda hayatımın anlam kazandığını hissediyorum, çok mutlu oluyorum.

Hayran kaldığım birkaç teknik var. Şimdiye kadar bu teknikleri birbirinden ayrı öğretiyordum, ama aslında bire bir görüşmelerimde hepsini birlikte, hatta harmanlayarak kullanıyorum. Çünkü bir arada çok daha güçlü çalışıyorlar.

Böylece çok daha kolay, çok daha hızlı ve çok daha etkili bir yöntem geliştirdim: 

Mutluluk Kolay Bilinçaltı Tekniği

Mutluluk Kolay Tekniği çok pratik, zahmetsiz bir yöntem. Benim için yıllanmış, sizler için yepyeni bir teknik.

Mutluluk Kolay, çok etkili olduklarını bildiğim teknikleri birleştirdiğim, çok kolay ve hızlı işleyen, yepyeni bir enerji ve bilinçaltı tekniği.

Birçok farklı şekilde kullanabiliyorsunuz, çok doğal bir akışı var. Hiçbir zorlama, çaba, emek olmadan işliyor. Bilinçli zihniniz, bilinçaltınız ve enerji bedeniniz birlikte çalışıyor, şifa kendiliğinden gerçekleşiyor. Sorununuzu belirledikten sonra, bu teknik ile duygularınızı iyileştiriyorsunuz; olumsuz inançlarınızı hatta çok daha derin, bilmediğiniz sorunlarınızı olumlu yorumlara, anılara dönüştürüyorsunuz.

Başlangıç eğitimi, kendi üzerinizde uygulamanız için tasarlanmış olsa da, başkalarına yardım için kullanmanızın yollarını öğretiyorum. İkinci seviyede daha ayrıntılı, doğrudan başkalarına seans yapabilir hale geliyorsunuz.

Mutluluk Kolay tekniği, stres ve kaygılarınızı hayatınızdan çıkarıp daha mutlu bir yaşam sürmeyi öğretiyor. Geçmişinizin olumsuz etkilerinden kurtulmanızı, hedeflerinizi gerçekleştirmenizi, özünüzü yaşayıp kendiniz olduğunuz bir yaşam ve gelecek yaratmanızı sağlıyor. Hayatınızın amacını, anlamını bulmanıza destek olan bir eğitim aynı zamanda.

Mutluluk Kolay Tekniğinin özellikleri:

  • Mutluluk Kolay çok pratik ve etkili bir bilinçaltı ve enerji tekniği
  • Duyguları yaşamaya gerek kalmıyor
  • Hızlı çalışıyor, zaman kazandırıyor ve yormuyor
  • Bilinçli zihin ile bilinçaltını hemen iyileştirebiliyor
  • Sorununuzun ne olduğunu, hangi olaydan kaynaklandığını bilmeniz gerekmiyor
  • İyileşmeye karşı dirençlerinizi de bu teknik ile temizleyebiliyorsunuz
  • Dikkati toplamadan, kendiliğinden iyileşme gerçekleşiyor
  • Kendinizi daha çok tanımanızı ve daha kolay sevmenizi sağlıyor

Mutluluk Kolay Başlangıç eğitim içeriği: 

  • Mutluluk Kolay tekniği ve uygulamaları
  • Bilinçli farkındalık ve enerjinin birlikte kullanımı
  • Duygular ve kökenleri, dürtülerin kontrolü
  • Güçlü sorular ve keşif süreci
  • Seçeceğiniz yönü belirlemek için araçlar

Mutluluk Kolay Tekniği kullanım alanları:

  • Bilinçli farkındalık ile yaşamınızı algılayabilmek
  • Bilinçaltı inanç sisteminizi yenilemek
  • İlişkilerinizde denge sağlayabilmek
  • Günlük hayatın ve iş hayatının streslerini gidermek
  • Hastalıklarınızın kökenlerini iyileştirmek, sağlıklı bir zihin/beden ile yaşamak
  • Travmalarınızı, fobilerinizi, depresyon, panik atak, uyku sorunları ve benzeri sorunlarınızı bilinçaltınızda çözerek sonlandırmak
  • Özgüveninizi yükseltmek
  • İletişim yaklaşımınızı iyileştirmek, öfke kontrolü ya da iletişimde cesaret elde etmek
  • Kariyerinizde ilerleyebilmek, başarınızı arttırmak
  • Ruhsal ve kişisel gelişim yolunuzda ilerlemek
  • Hedeflerinizi gerçekleştirirken, yaratıcılık, sanat, spor performans arttırmak için Mutluluk Kolay Tekniğini kullanabilirsiniz.

Mutluluk Kolay’ın diğer enerji tekniklerinden farkı nedir?

  • Güçlü bir enerji ve bilinçaltı tekniğidir,özellikle ellerin enerjisini kullanırsınız
  • Öğrenmesi kolaydır: ezberlemeniz gereken cümleler, “yanlış yaparım” korkusu yoktur
  • Uygulaması pratik ve hızlıdır: her an her yerde, ofiste ya da evde kullanabilirsiniz
  • Anında etkilidir: 15 dakikalık bir uygulamadan sonra zihin, beden ve duygularınızdaki değişikliği hemen fark edersiniz
  • İyileşme kalıcıdır: Öğrendikleriniz eğitimde kalmaz; pratik bir yöntem olduğu için günlük hayatınızda sık sık uygularsınız

Mutluluk Kolay kimler için çok fayda sağlar?

  • İlişkilerindeki, iş ve özel hayatındaki stres ve kaygılarını yok etmek isteyenler
  • Travma, panik atak, depresyon, fobi, uyku sorunu yaşayanlar
  • Hedeflerine ulaşmak için engelleri kaldırmak isteyenler
  • Kişisel gelişimini hızlandırıp, kendinin en iyi haline ulaşmak isteyenler
  • Hayatına anlam katmak isteyenler
  • Kendini keşfetmek isteyenler
  • Geçmişin etkilerinden kurtulup, geleceğini değiştirmek isteyenler
  • Tüm yaş grupları uygulayabilir

Mutluluk Kolay Enerji Okulu eğitimleri:

İnsan, enerji, zihin ve bilinçaltı alanlarında ilerlemek isteyen, başkalarına uygulamak, öğretmek ve farklı konularda uzmanlaşmak amacında olan güzel yürekler Mutluluk Kolay enerji okulundan çok yararlanacaklar.

Mutluluk Kolay Enerji Okulu üç aşamalı eğitimle başlıyor:

  1. Başlangıç : Tekniği kendinize uygulamayı,
  2. Uygulayıcı: Tekniği başkalarına uygulamayı
  3. Eğitmen: Tekniği ve tüm sistemi başkalarına öğretmeyi öğreniyorsunuz.

Mutluluk Kolay’ı kendinize uygulamayı öğrendiğiniz başlangıç seviyesinde neler öğrenirsiniz:

  • Mutluluğu tanımlayalım: Doğu ve batının yaklaşımları
  • Enerji, mutluluk ve zihin ilişkisi
  • Bilinçli farkındalık nedir, bilinçaltı nasıl çalışır?
  • Geleceğinizi değiştirmenin 5 kolay yolu
  • Duyguların kökeni
    Zihin ve beden ilişkisi, enerji bedenindeki aksaklıklar ve hastalıkları
  • Mutluluk Kolay tekniği nedir ve hangi sorunlar için nasıl kullanmalısınız?
  • Mutluluk Kolay’ı kendinize uygulama egzersizleri ve yaşam boyu kullanmanız için ipuçları

Bu okuldan mezun olarak, kendine ve çevresindekilere yardım etmek isteyen herkesi bekliyoruz. Takvimde eğitim duyurularımızı güncel olarak bulabilirsiniz.

Web adresi  https://gulcanarpacioglu.com/mutluluk-kolay/

 



Senede Bir Gün Değil, Hep Kadınız

Bu yıl da 8 Mart için yazılacak olumlu bir gelişme yok. Kadına şiddet ve kimliksizleştirme, şiddeti ve kadın ölümlerini meşrulaştırma, kadınları çarşafa sokma çabaları son hız devam ediyor. “Kadınkırım” konusunda yine yol alınamadı. Erkek egemen meclisimizin %75 i kadın olmadığı sürece de değişmeyeceği ortada. Yolsuzluklarla, hırsızlıklarla çalkalanan ülkemde kız çocukları kendileri bebeyken anne olmak zorunda bırakılmaya devam ederken, iyiyi güzeli hayal etmek bile zor. Senede bir kez hamasi laflarla, kozmetik ürün indirimleri, spa teklifleri ile geçiştirilen bir gün değil; “her gün kadın olunabilen” bir ülkede uyanacağımız günler için çabalamaya devam. Her yıl paylaştığım rakamsal verilerde iyileşme yok, artış var. 2018 yılında 317, Aralık ayında 27 kadın cinsel şiddete uğradı. 2018 yılında 440 kadın, Aralık ayında 45 kadın erkekler tarafından öldürüldü, kadın düşmanı uygulamalar devam ediyor. Bir yıl içerisinde en çok kadın cinayetinin gerçekleştiği iller; İstanbul’da 64, Antalya’da 24, Bursa’da 23, İzmir’de 19, Adana’da 15, Gaziantep’te 13, Konya’da 12 şeklinde. 

Aralık ayında Dünya Ekonomik Forumu 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’nu yayınladı. Türkiye 12 yılda 25 sıra gerileyerek 149 ülke arasında 130. sıraya yerleşti. Türkiye’nin geride bıraktığı ülkelerden bazıları ise: Fildişi Sahili, Bahreyn, Nijerya, Togo, Mısır, Moritanya, Fas, Ürdün, Umman Sultanlığı, Lübnan, Suudi Arabistan, İran, Mali, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Çad, Suriye, Irak, Pakistan, Yemen.

Geçtiğimiz yıl kadınlarla ilgili arpa boyu yol alınmadığı gibi; hepimizin saçlarını diken diken eden mahkeme kararları, cinayetler, dayaklarla “Kadınkırım” tam gaz devam ediyor. Enerjim yok yeni cümleler kurmaya, geçen yıllarda yazıp paylaştığım bilgileri ve yazıyı aşağıya ekledim. Okuduğunuz zaman hak vereceksiniz, rakamsal verilerde azalma değil artış olduğu da hepimizin malumu. Daha çok çaba sarf etmeliyiz, bizi yönetenlerden beklentimiz sıfıra indi, erkeklerin bilinç düzeyini yükseltecek çalışmalara önayak olalım, kişisel çabalarımızı artırıp daha çok kız çocuğun eğitimine, kişisel gelişimine katkıda bulunacak kampanyalara destek verelim. Bunları yapalım ki, gelecek nesillere verecek hesabımız olsun.

Her yıl 8 martta akıllara düşer kadınlar. Kocaman kocaman laflar edilir, devleti yönetenlerden, sanatçısına, öğretmenine, sokaktaki insanına kadar herkes hamasi laflar eder, bir gün sonra ettiği lafları unutur gider. 2002 den bu yana sistemli bir şekilde ötekileştirilmeye çalışılan kadınların, hayatın içinde aktif rol almaları istenmemekte. Taciz ve tecavüz durumlarında suçlu sadece kadın olarak gösteriliyor, hem de devletin yüce mahkemeleri, ilahiyat mezunu din bilginleri tarafından bile. Dekolte giyindin, saçın açık, boyandın, gece sokağa çıktın, bara gittin, içki içtin, sevgilin var e o zaman suçlusun, sorguya gerek yok, doğrudan infaz. Hükümetin yüksek kademesindekiler, kadına ikinci sınıf vatandaş olması yönünde tebliğlerde bulunup duruyor. Çocuk doğur, evinde otur, kocanın sözünü dinle, haklarından feragat et…. liste uzuyor gidiyor. Her gün 5 kadının öldürüldüğü ülkemde “Kadınkırım” hızla devam ediyor. Yaşam hakkı hepimizin en önemli anayasal hakkı olmaktan çoktan çıkarılmış durumda. 2002 yılında cinayetlerle katledilen kadınların sayısı 66 iken, 2007 yılında bu sayının katlanarak arttığını ve 1077’ye yükseldiğini görüyoruz. 2009 yılının ilk yedi ayında ise 953 kadın katledilmiş. 2010 yılında ise, 337 kadın en acımasız işkencelerle, kafaları baltayla, testereyle kesilerek, diri diri toprağa gömülerek,yakılarak, kurşunlanarak çok basit nedenlerle erkekler tarafından katledilmiş. Devlet ise dayak yediği, işkence gördüğü, ölümle tehdit edildiği için polise defalarca şikayette bulunan kadınları korumayarak kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor. Erkek egemen sistem, son yılların en baskıcı ve kahredici günlerini yaşatıyor biz kadınlara. Meclisin yüzde 92si erkek, 375 koltukta kadın oturmadıkça da bu sorunlar çözülmeyecek. Nefret cinayeti, namus cinayeti, töre cinayeti … seç beğen al her model var. Kadınların artık bu konuda daha duyarlı ve aktif olmaları gerek. Güneydoğu’da yapılan bir araştırmada, araştırmaya katılan kadınların yüzde 46 sı erken yaşta zorla evlendirilmiş daha da acısı yüzde 20 si 12 yaşında bu küçük kadınların. Ülkenin yönetim kademesindekilerin, çeşitli yayın organlarında kendi karılarını neredeyse çocuk yaşta aldıklarını gerine gerine anlatmaları ise durumu daha da vahimleştiriyor.
2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nce 24 bin 48 hane ziyareti ve 12 binden fazla kadınla yüz yüze görüşmelerle gerçekleştirilen bir araştırma sonucuna göre;
-Türkiye’de kadınların yüzde 41.9’u fiziksel ve cinsel şiddete uğruyor.
-Yüzde 49.9’la en fazla şiddete maruz kalan kadınlar ‘düşük gelir’ grubunda. Orta gelir durumunda bu oran yüzde 41.8, ‘yüksek gelir düzeyin’de de yüzde 28.7.
‘-Çalışan’ kadınların yüzde 44.1’i, çalışmayanların yüzde 41.1’i şiddet mağduru.
-Eğitimsiz kadınların yüzde 55.8’i, lise ve üzeri eğitim alan kadınların yüzde 27.2’si şiddet mağduru.
-En az bir kez gebe kalmış her 10 kadından biri gebeliği sırasında şiddet yaşıyor.
-Kadınların yüzde 57.6’sı, üç veya daha fazla kez yaralandığını söylüyor.
-Erkeklerin ‘işten çıkmaya neden olma veya çalışmaya engel olma’ oranı düşük gelir seviyesindeki kadınlarda yüzde 21.5 iken, yüksek gelir düzeyindeki kadınlarda neredeyse aynı: Yüzde 21.2.
-Yaşadığı şiddetini kimseye anlatmayan kadın oranı yüzde 48.5. Düşük gelir düzeyinde bu oran yüzde 54.1, yüksek gelir düzeyindeyse yüzde 37.5.
-Şiddet yaşamış kadınların yüzde 33.7’si ‘hayatına son vermeyi düşündüğünü’ söylüyor. Düşük ve yüksek gelir grubunda bu fikri aklından geçiren kadın oranı aynı, yani yüzde 34.6.
Şiddet görenlerin yüzde 12.4’ü intiharı denemiş. Düşük gelir düzeyinde bu oran 12.4 iken, yüksek gelir düzeyinde yüzde 11
Utanç verici rakamlar bunlar, yürek burkan rakamlar. Lafa gelince herkes coşuyor, ama eylem yok.
Bu yıl biraz çaba gösterelim, aktif olarak derneklerde görev alalım, yakın çevremizden başlayarak, “Kadına Şiddete Hayır” kampanyalarına destek verelim. Kız çocuklarının eğitimine gönül veren herkese yardım etmeye çalışalım. Cinsiyetinden dolayı doğduğu günden başlayarak horlanan, yaşam hakkı elinden alınan kadınlara yardım edenlere destek olalım.
Sadece bir gün değil, yaşadığımız her an kadın olma hakkının, ülkemizde yaşayan her kadına tanınması için elimizden ne geliyorsa yapalım.

Inceleyiniz :

http://kadincinayetlerinidurduracagiz.net/veriler/2869/kadin-cinayetlerini-durduracagiz-platformu-2018-veri-raporu

http://panel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/k/a/kadin_emegi-5_mart_2019.pdf

http://www.khas.edu.tr/uploads/pdf-doc-vb/toplumsal-cinsiyet-ve-kadin-algisi-arastirmasi-2019-sonuclari.pdf

 


Kitap Önerisi: #WiseGuy #GuyKawasaki

Guy Kawasaki’nin son yıllarda yayınlanan her kitabını okudum. Yeni kitabı Wise Guy’ı da henüz yayınlanmadan okuyan şanslılardan biriyim. 2008 ekiminde tanışma ve karşılıklı sohbet etme fırsatı bulduğum Kawasaki, alçakgönüllülüğü ve cana yakınlığıyla aklımda yer etti. Son kitabı Wise Guy’ı okurken yaşadıklarından dersler çıkarıp her daim kendini geliştiren, esprili, öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmaktan çekinmeyen bu hayat dolu adama bir kez daha hayran oldum.

Hikaye anlatıcılığını önemseyen Kawasaki okurlarına da bunu söylüyor; ‘Her zaman hikayeler anlatın. Anahtar noktalarınızı göstermek için hikayelerinizi kullanın. Hikayeler, “devrimci”, “yenilikçi” ve “havalı” gibi saçma sıfatlardan on kat daha güçlüdür.’

60 yaşında surf yapmayı öğrenen Kawasaki bana harika bir örnek oldu, yıllardır hayalini kurduğum yelkene çıkma fikrine yeniden ve ciddiyetle bakmaya başladım.

‘Bolca okuyun. Harika yazarlar harika okuyuculardır. Başkalarının yazıları size ilham verebilir, motive edebilir ve yazabilmeniz için gerekli cesareti bulmanıza yardım edebilir. ‘ Bu satırlar da bana uzunca süredir ihmal ettiğim bloğuma yeniden dönmemi hatırlattı.

Kitapta çok sevdiğim şeylerden biri de ailesine nasıl önem verdiği. Ailesi ve çocukları hakkında yazdıklarını okurken ne kadar gurur duyduğunu hissedebiliyorsunuz.

Etkilendiğim bir diğer nokta da, karşısına çıkan fırsatları nasıl değerlendirdiği ve bu fırsatlar için ne kadar minnettar olduğuydu.

Esprili anlatımı, nefis öneriler veren, yaşama bağlılığı onurlandıran bu kitabı mutlaka okuyun. İngilizce bilenler aşağıya iliştireceğim linkten hemen sipariş verebilirler. Dilımize çevrilmesi ne zaman olur, hangi yayınevinden çıkar henüz bilemiyorum, öğrenebilirsem yazıya link verir güncellerim.

Sevgiyle ve muhabbetle…

Guy Kawasaki… O bir ünlü, ama alçakgönüllü ve güleryüzlü

Wise Guy Amazon linki  https://www.amazon.in/Wise-Guy-Lessons-Life/dp/B07NJ6M997/ref=sr_1_2


Merhaba 2019

Giden yılı uğurlarken, 2019’un getireceklerine keyifle hazırlanalım birlikte. Her sabah yeniden uyanıyorsak umudumuzu kaybetmeyelim. Sağlıkla nefes aldığımız her an, zorluklarla başa çıkmaya niyet edelim. Varlığına şükrettiğimiz her şey ve sahip olduklarımız için teşekkür edip, güzellikleri görelim. Kalplermizi nefretten uzak tutup, sevgiye daha çok yer açalım. Karşılık beklemeden sevelim. İnsanları incitmemeyi deneyelim, olur da incitirsek nazikçe ve dürüstçe özür dileyebilelim. Geçmiş olaylardan ders alalım, ama geçmişe takılı kalmayalım. Güneş her gün yeniden doğuyor, daha iyi günler yaşamak elimizde.

Onurumuzla, sahip olduklarımıza şükrederek, anlamsız hırslardan arınarak, bebekler gibi kibirsizce, her sabah daha da yenilenerek, “az tüketip, çok türeteceğimiz”, barış içinde “bir orman gibi hür ve kardeşcesine” yaşayacağımız; bedenlerimizin sağlıklı, ruhlarımızın hep genç kalacağı, bereketli, huzurlu, güzel bir yıl olsun 2019.
Sevgiyle ve muhabbetle…

Görsel kaynağı: https://www.pinterest.com.au/pin/25966135336065474/


Yeni yıl hediyeniz #KEDV bağış sertifikası olsun

Yeni yıla girerken sevdiklerinize kutlama mesajınızı #KEDV bağış sertifikasıyla ulaştırın, beraber eşitsizliklerin ve yoksulluğun olmadığı bir toplum hayaline bir adım daha yaklaşalım.

Bağışınız dar gelirli kadınların yaşamlarını, toplumlarını ve dünyayı dönüştürmelerine destek olacak. Daha çok kadın dayanışmayla üretecek, ekonomik ve sosyal hayata katılacak.

Dijital ve isme özel olarak hazırlanmış sertifika seçenekleri için BURAYA tıklayın, kutlama mesajınız sevdiklerinize hızla ulaşsın.

2019’da desteğinizle yoksulluğun, eşitsizliğin olmadığı bir dünya hayaline bir adım daha yaklaşmak dileğiyle.
Sevgiyle ve muhabbetle…


Sen Değiş, Dünya Değişsin #yeryüzüdiyeti

Dün Instagram’da Slow Food Youth Istanbul hesabının paylaşımında gördüğüm bir bilgiyi sizlere aktarmak istiyorum. Birleşmiş Milletler İklim raporunda da göreceğiniz üzere dünya hızla ısınıyor ve en büyük sebebi de insanların umarsızca yaşamaları. Değişim kendimizden başlamadıkça sürdürülebilir olamıyor ne yazık ki. Önce bizler bir adım atalım ve başlayalım, değişip dönüşelim ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakalım. Değişmek dönüşmek zorundayız başka yolu yok. Alışkanlıklar değişmeli! Sürdürülebilir, sömürüsüz bir hayat mümkün. Tüketici değil, türetici olmayı seçerek gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün. Karbon ayakizi nedir, nasıl azaltırız, nasıl katkı sağlarız, sıfır atık nasıl yaşanabilir diye düşünmek için hala geç değil. Haydi dostlar daha güzel bir dünya için çaba harcamaya, bir adım atmaya başlamanın tam zamanı.

Slow Food Youth Istanbul diyor ki:

Dünya endüstri öncesi sıcaklık seviyesinden 1C derece daha sıcak ve IPCC’nin raporuna göre bu sıcaklığı maksimum 1.5C derece de tutmamız gerekiyor ve bunun için önümüzdeki 12 yıl çok kritik. Soframıza neyi nereden nasıl koyduğumuz ve tüketim miktarımız çok önemli. Bizim bir yeryüzü diyetimiz var yarın başlıyor, daha sürdürülebilir bir gelecek için denemeye var mısınız? Bu yıl yerel, etsiz ve sıfır atık ile bu diyetimizi uygulamaya çalışacağız üçü birden veya size uyanı da elbet seçebilirsiniz. “Unutmayalım asıl karşılaştığımız zorluk dünyayı değiştirmek değil, değişime kendimizden başlamak.”Sesimizin ne kadar güçlü olduğunu göstermek  için  #yeryüzüdiyeti , #foodforchange ve #food4change  etiketleriyle paylaşım yapmayı da unutmayalım. ”

https://www.instagram.com/slowfoodyouthistanbul/

Food for Change


Bizler Değişirsek Dünya Değişir #VeganOl

2014 yılı Haziran ayında beslenme biçimimi değiştirdim. Tanıyanlar bilir, çok uzun yıllardır hayvanlardan yapılan ve hayvanlar üzerinde test edilmiş ürünleri kullanmıyorum, etik olarak vegan hayata hazırdım da bir türlü tam anlamıyla hamle etmemiştim. Çocukluğumdan beri kendimden küçük hayvanları ve deniz ürünlerini tüketmedim, ama çok fazla sığır eti, peynir, yumurta ve yoğurt tükettim, pişmanlıkla itiraf ediyorum. (Aşağıdaki foto, sevgili Şeyda Taluk’un instagram hesabından alıntıdır)

Vegan hayat ile ilgili çok sayıda yerli ve yabancı kaynağı inceledim, notlar aldım, videolar ve filmler izledim. Peynir, yoğurt ve yumurtadan kolayca vazgeçebilmemi de o videolara ve filmlere borçluyum. Yıllarca kulaklarımı tıkayıp, gözlerimi yumduğum için kendime epey kızdım. Nasıl bir aymazlıktı benimki, bütün memelilerin sadece anne oldukları zaman süt salgıladıklarını görmezden gelebilmiştim. Vahşi kapitalizmin zavallı inekleri birer süt musluğuna döndürmek için suni döllediğine tanık olmak kesinlikle aklımı başıma getirmişti. Hele minicik dananın bir yudum anne sütü içemeden sürüklenerek mezbahaya gönderilmesi kanımı dondurmuştu. Aynı şey yumurta konusunda da geçerliydi tabii. Hayvansever olduğuna inanan ama “ay peynirsiz, yoğurtsuz yaşayamam” diyenlerdenseniz, işin etik tarafını düşünmek ve incelemek en büyük yardımcınız olacaktır. Ozellikle taciz ve tecavüz olayları konusunda hassas davranıp, hala hayvan sömürüsünün varlığını kabullenemeyenleredir sözlerim, siz değişirseniz dünya da değişir. Yeni doğmuş süt danasını annesinden ayıran hain adamın, komşusunun çocuğuna tecavüz etmesi ona gayet normal gelecektir. Her fırsatta ava çıkan kana susamış adamlara da savaşlar garip gelmez tabii, ölümü onurlandırır onlar, hayatı değil.

8 şubat gününden başlayarak bilgi paylaşan sevgili Zülal Kalkandelen hayvan sömürüsünün en korkunç haline dikkat çekmeye çalışıyordu. Brezilya’dan gemilere tıkılıp getirilen pislik içindeki hastalıklı hayvanlarla ilgili ana akım medyada ses yoktu tabii. Hal böyle olunca sokaktaki insanların da olanlardan haberi olamadı. Bu hastalıklı, pislik içindeki hayvanları “aman ucuz et” diye kapıştı binlerce insan. Sonra da şarbon haberleri çıkınca herkes pek hayret ediverdi nedense.

Sistemin ezberlettiklerini unutun, bitkisel protein her insana yeter, çocuklarınıza da. Anne sütünden kestiğiniz çocuğunuza, bir başka annenin yavrusuna ait sütü vermekte beis görmüyorsanız, yavrunuzu severek uyuturken ne yaptığınızı bir daha düşünün bu akşam.

Son 15 yılda her yanı saran döner, hamburger, filanca-et ticarethanelerinin sayıları arttıkça kana susamışlık da artıyor, süt ürünleri tüketimi arttıkça ticarethaneler daha çok hayvana tecavüz etmeye başlıyor, eşzamanlı olarak kadınlara ve çocuklara tecavüz de artıyor hala farkında değil misiniz? Mezbahalarda yaşanan vahim görüntüleri izleyin, yavrusu doğar doğmaz sütü sisteme verilsin diye kendisinden ayrılan ineğin acılı çığlıklarını dinleyin, içinize siniyorsa gördükleriniz ve duyduklarınız ne diyebilirim bilemedim. Garibanlara çatalınızı sallayıp onlara yaşattığınız korku ve acının sinmiş olduğu etleri ve süt ürünlerini tüketirken sevgili Zülal Kalkandelen’in 2 önemli sorusunu hatırlatın kendinize:

-bu korkunç zulmü destekleyen bir insan olmak istiyor muyum?
-21.yüzyılda insan olmak, bu kadar aşağı bir seviyeye inmek midir?

Değişmek dönüşmek zorundayız başka yolu yok. Alışkanlıklar değişmeli! Sürdürülebilir, sömürüsüz bir hayat mümkün. Tüketici değil, türetici olmayı seçerek gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün. Karbon ayakizi nedir, nasıl azaltırız, nasıl katkı sağlarız diye düşünmek için hala geç değil. Haydi dostlar daha güzel bir dünya için çaba harcamaya bir adım atmaya başlamanın tam zamanı. Hayvansal ürünler tüketmeyin, sadece yeme-içme konusunda değil; günlük hayatta kullandığınız giyimden, makyaj malzemesine, mobilyaya her ürünü titizlikle seçin, dünya sadece bizim değil farkına varalım. Et, süt, peynir, yumurta, yoğurt, bal hepsi hayvanlardan üretilir. Mesela yarın sabah kahvaltı ederken bunları tüketmeyerek, güne daha iyi yürekli bir insan olarak ve kendinizle gurur duyarak başlayabilirsiniz. Sizler hayvan sömürüsüne göz yumup destekledikçe ve aradaki bağlantıyı görmemekte direndikçe; ne savaşlar, ne ölümler, ne de tecavüz olayları azalıyor. Iyileşme, sistemin size ezberlettiklerine sırtınızı dönebildiğinizde başlıyor.
Sevgiyle ve muhabbetle…

Işinize yarayacak kaynakları dikkatle inceleyin lütfen. Vegan Beslenme tablosunun her ikisini de mutlaka kolayca ulaşabileceğiniz bir yerde tutun.

http://abolisyonistveganhareket.org/nedenveganlik                                                                                  Gary Yourofsky https://www.youtube.com/watch?v=U5hGQDLprA8
https://www.cumhuriyetkitap.com.tr/vegan-devrimi-ve-hayvan-ozgurlugu
http://veganizm.blogspot.com
https://www.vegandukkan.com

Vegan Beslenme tablosu 1

Vegan Beslenme tablosu 2


Sayfalar:1234567...28