Bu gün canım oğlum Emir‘imin doğum günü ikinci kez birbirimizden uzaklarda geçecek, buruk bir doğum günü.
Çok mutlu, başarılı, sağlıklı ve huzurlu ol canım oğlum. Doğum günün kutlu olsun.
Önemli not: Bu yazım daha önce yayınlanmış bir yazıdır. Bir annenin evladına olan hislerini çok güzel aktaran bir alıntı olduğu için tekrar paylaşıyorum.
Boston’da Berklee Müzik akademisinde eğitim gören oğlumla 1.5 yıldır sadece internet üstünden görüşmek özlemimi kesmiyor. O artık genç bir adam, ama ben bebekliğinden bu yana geçen her anı net bir şekilde hatırlıyorum. Bu yazıyı görünce her satırını yaşamış bir anne olarak sizlerle paylaşmak istedim. Bana gelen bir e-posta mesajından alıntıdır. Ne yazık ki yazarın ismi yoktu. Bilen varsa lütfen yazsın, bu keyifli yazıyı emek verip yazdığı için kendisine ismen de teşekkür etmek isterim.
Canım Oğlum;
Eğer sana sahip olmasaydım;Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim. Hamileliğim esnasında 90’lı kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım. O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim. Kan yapsın diye dana dili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç. Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim. Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım. Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım. Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim. Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti. Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim. Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik. Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım. Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım. Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım. Annesinden zorla ayırdılar diye ‘Uçan Fil Dumbo!’ çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.
Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama, uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ve ıslak bir öpücük ısıtmayacaktı yüreğimi. Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer de bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım. Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım. 38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı. Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım. Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup, tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim. Sen olmasaydın eğer, ben asla ‘anne’ olmayacaktım. Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış… Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!
Ben de Tanrinin ince isleyip kendi sanatiyla yarattigi senin gibi guclu bir kadinin oglu olma gururunu yasamiyacaktim. Durup bir dusununce, her harika seyi biz yarattik, biz yok ettik. Iyi ki varsin iyi ki annemsin, iyi ki ayakta durmayi ogrettin, iyi ki nasil mutlu olunacagini bana gosterdin, bu sayede elimden gelenin en iyisini yapmaya calisip ogendiklerimi gercek hayatta uygulamaya calisiyorum. Hic bir annenin Emeklerinin karsiligi olmadigi gibi seninde yok….
Seni cok seviyorum canim annem ..
Kucuk Prens…..
Aldın gene beni. Sen ağla, ben ağlayayım… Bebi, Emir yerine sana sıcak bir kucak verecekmiş ilk gördüğünde…
Emir, muhteşem annenin muhteşem oğlusun. Bizi (Yani ben ve benimkiler) tanımıyorsun ama biz seni kardeşimiz şeklinde bağrımıza bastık ve gururlandık. Var olduğun için teşekkürler, varedene de ayrıca sevgiler. iyi ki doğdun..
Emir’in size verdiği büyük mutluluk ve gururu her zaman görüyorum ve sizin adınıza çok seviniyorum.
Aferin Emir’e, size olan duygularını büyük bir incelikle dile getirmiş, hangi evlat anlatabilir hislerini böyle dokunaklı ?
İşte bu da zaten sizin nasıl bir anne olduğunuzu, geniş kalbinizi, hayata karşı direncinizi bize gösteriyor.
Daha nice yaşları kutlayacaksınız inşallah, bazen yakın, bazen ırak ama sevginin mesafesi yok yaşattığı büyük özlemden başka …
Sizlere sevgilerimi iletiyorum.
Ağla ağla şiştim. Doğum gününüzü kutlar kucaklarım öperim, ikinizi de.
Sana Anne diyebildiğimiz için de bizler de çok şey borçluyuz.
sevgili Müge ve Emir,
anne olduktan sonra doğum günlerine hep farklı bakmışımdır. birinin doğum günü, bir diğerinin doğurduğu gündür. farklı heyecan ve duygularla doludur.))
arkadaşlarımın çocuklarının ilk doğum günlerinde çoğunlukla annelerine hediye aldığımı hatırladım birden. ve anneme hala!!!! benim doğumumu anlattığı için kızmamayı da ve bundan utanmamayı da öğrendim.. sanırsam )))
nice mutlu yıllara
Rengin