Bu şehri tenha saatlerinde daha çok seviyorum. Umarsız şekilde seyrediyorum onu, sükunetle dolaşıyorum sahillerinde ve yollarında. Emekli Gezisi adını verdim bu gezilerime. Kısıtlı bütçeyle de yapılabildiği için, yeter ki karar verin ve erken uyanın.
Erken saatte binin otobüse, inin Beşiktaş’a. Üsküdar İskelesi’nden kalkan vapurla geçin karşı kıyıya. Orada güne başlayan insanların yuvalarına gıda taşıyan karıncaları andıran telaşına aldırmayın ve Beykoz yönüne giden bir minibüs ya da otobüse atıverin kendinizi. Denizi görecek şekilde oturun.
Dün sabah aynen böyle yaptım. 6 mayısın içimi daraltan anlamını göz ardı edip, yol boyunca artık vakti geçmeye başlayan güzelim erguvan ağaçlarını, mor salkımları hayranlıkla seyrettim. Beykoz’a kadar; çoğu yeniden elden geçirilmiş yalılara bakarak çocukluğumu hatırladım. Beykoz’da inip biraz parkta oturduktan sonra, kalkma saati gelen Yeniköy motoruna attım kendimi. Hınzırca esen rüzgarın ürpertmesine aldırmadan dışarıda oturdum. Hava puslu da olsa Boğaz’ın sırtına saplanmış hançerler gibi görünen sevimsiz binaları görüntüledim. Yeniköy sahilinde inince, çınarlı yolu takip edip, yürüyüşe çıkan semt sakinlerinin gülümseyerek günaydınlaşmalarıyla içim açıldı ve neşeyle ilerledim. Pazar keyfimi tamamlasın diye gazete de aldım ve doksanların sonlarına doğru İstinye sahilinde çalışırken sıklıkla gelip yemek yediğimiz Yeniköy Spor Kulübüne ait çay bahçesine gittim.
Benim gibi erkenci bir iki aile ve spor kulübü yönetiminde olduklarını , birazdan kulüp yönetimi için seçime gideceklerini konuşmalarından öğrendiğim yaşlıca beyler vardı.
Sabahın pusu iyice kalkmaya başlamıştı ve Boğaz sahillleri de iyice hareketleniyordu. Simit peynir çay üçlüsü ve gazetelerimle güzel havanın keyfini çıkardım. Çoluk çombalak gürültücü aileler gelmeye başlayınca da palamarları çözüp, İstinye sahilinden geçerek, Emirgan’a doğru yürümeye başladım. Lale zamanını fırsat bilenlerin pikniğe geldiği ve izdiham yarattığı Emirgan Parkı önünde, belediye zabıtaları araçların içeri alınamayacağını anons ediyorlardı. Baltalimanı’na kadar keyifle yürüdüm. Araç trafiği iyice kafa şişirmeye başladığı için, oradan sonrasında bir taksiye binerek Hisarüstü’ne çıktım.
Eskilerin “erken kalkan yol alır” deyişini haklı çıkarır bir İstanbul gezisi yapmıştım. Taksi kısmını saymazsanız da oldukça hesaplı bir emekli gezmesiydi. Arada sırada erken uyanın ve bu güzel şehrin sizi kucaklamasına izin verin.
Güzel ve verimli bir yeni hafta dilerim hepinize…
Beykoz Yeniköy geçiş tarifesi için ŞURAYA tıklayınız.
So, what do you think ?