1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti. Bu kararın ardından; BM İnsan Hakları Komisyonu, 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istedi. O günden beri, 3 Aralık “Uluslararası Engelliler Günü” olarak bilinmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; dünya nüfusunda 500 milyon engelli yaşıyor. Türkiye’de nüfusun yüzde 8.5 milyon kişi engelli. Tabii bu rakamlar kayıtlı olanlar. Nüfusa kaydedilmemiş engelli sayısı hakkında kimsenin fikri yok ne yazık ki.
Geçen yıl, metrobüs duraklarında engellilere uygun sistem olmamasına dikkat çekmek için düzenlenen bir eyleme katılmıştım. İnsanlarımızın duyarsızlığı kanımı dondurmuştu. O günden bu yana pek değişen bir durum yok. Engelli asansörleri çoğunlukla sağlam insanlar tarafından kullanılıyor, bozuk olanların tamiri nedense öncelikler arasında değil.
Kaldırımlar sağlam insanların bile zorlukla kullanacağı durumda,tekerlekli sandalyenizi caddeden yürütmek zorunda kaldığınızda da yoldan geçen araçların sözlü tacizine uğruyorsunuz.
Ulaşım araçlarına tekerleki sandalye ile binmek mümkün değil, restoranlar, sinemalar vs. gibi sosyal alanlarda yabancı markalar dışında engelliler için hayatı kolaylaştıracak çözümler üreten neredeyse yok.
Engelli dostlarımızı senede bir gün düşünmek gibi gelse de, kamuoyunun toplu halde dikkatini çekebilmek adına 3 aralık Uluslararası Engelliler Günü’nün olabildiğince duyurulması gerek.
So, what do you think ?